Av. Azade AY “ Yeni Türkiye İçin Yola Çıkıyoruz”

Ay yaptığı basın açıklamasın da "Ülkemiz, çok ciddi bir ekonomik buhran tablosunun yanında korkunç bir mutsuzluk salgınıyla baş başa. Elbet sadece ekonomik anlamda değil; siyasi, hukuk, eğitim, sağlık alanında da derin bir bozulma, çürümüşlükle, yozlaşmayla karşı karşıyadır." dedi. 
 

Açıklamasının devamında ise ; 
Türkiye çok ağır bir süreçten geçiyor. Köklü bir altüst oluş sürecindeyiz. Her yanımız kaosla çevrilmiş durumdadır.
AKP 20 yıldır kesintisiz biçimde Türkiye'yi yönetiyor. “Demokratikleşme” iddialarıyla yola çıkan AKP'nin aslında demokratikleşme gibi bir gündemi olmadığı kısa sürede görüldü. Özellikle 2010'lu yıllarda başlayan ve halen devam eden görülmemiş ölçüde hukuksuzluk ve otoriterleşme dönemin asli karakteri oldu.
Ücretli, emekçi ve emektar on milyonlarca vatandaşımızın içinde bulunduğu bu durum, bile isteye sürdürülen yoksullaştırma politikasının bir sonucudur. Cumhuriyetimizin milyonlarca emekçi vatandaşı, bizzat bile isteye bu siyasi iktidar tarafından yoksullaştırılmıştır. İktidarın dayattığı koşullarda var olmayı sürdürmek, her gün baldıran zehri içmektir.
Artık, ülkenin kaderini değiştirme günüdür. Türkiye'nin kökten bir değişime ihtiyacı var. Ben de, Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir neferi olarak bu amaçla yola çıktım ve 2023 seçimlerinde bu değişimin öncüsü olarak Milletvekili aday adaylığımı açıklıyorum.
Ötekileştirme, dışlanma, farklı fikirlere, farklı yaşam tarzlarına ve inançlara tahammülsüzlüğü bu topraklardan ortak irade ve ortak vicdanla kalıcı olarak söküp atmak için adayım.
Demokrasinin, insan hak ve hürriyetlerinin, fikir ve ifade özgürlüğünün, din ve vicdan özgürlüğünün, basın özgürlüğünün, doğa haklarının, hayvan haklarının, işçi haklarının, kadın ve çocuk haklarının vb. hak alanlarının evrensel, kabul görmüş içtihatları ışığında tüm yurttaşlarımız için ortak bir gelecek kurmak için adayım.
Tek bir çocuğun dahi yatağa aç girmeyeceği Türkiye, tek bir ferdinin dahi yatağa aç girmediği bir Türkiye'yi inşa etmek için adayım.
Çocuklarımızın, gençlerimizin, vatandaşlarımızın gelecek kaygısı taşımadığı, vatandaşlarının bağımsız ve tarafsız yargı önünde eşit, tüm özgürlük alanları bireysel ve toplumsal düzeyde güvence altına alınmış bir Türkiye'ye kavuşmak için adayım.
Hep birlikte; Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında, elbette çocuklarımızdan başlayarak, tüm vatandaşlarımızı kapsayacak şekilde, milletimize yaraşır bir demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti olacağız.
Bu ülkede hiç kimse korkuyla uyanmayacak. Bireyler, yönetenler gelip gidecek, ama ülke bir daha asla savrulmayacak. Bu benim, güzel ülkeme bırakacağım, en büyük ve en güzel mirasım olacak." diyerek sözlerini tamamladı.