Tüysüz'den Seçmene Açık Mektup

Türkiye’nin kaderine yön verecek değerli seçmenlerim;

AKP iktidarının 21 yıllık sürecine baktığımızda yaşadıklarımızı gözden geçirelim.

Cumhuriyetin bütün kurumlarını bozdular. Yoksullaşıyoruz. Her geçen gün tabağımızdan bir lokma eksiliyor. Çocuklarımız yeterli beslenemiyor. İnsanımız çürük çarık topluyor pazar çöplüklerinden. Okula giden çocuğuna 10 lira harçlık bile veremiyor çoğumuz. Beslenme çantaları boş yavrularımızın. Çocuklarımız için reva mıdır bu! Ülkemiz, çok ciddi bir ekonomik buhran tablosunun yanında, korkunç bir mutsuzluk salgınıyla baş başa.        

Derdi sadece hakkını aramak olan kadınlarımız saçlarından sürükleniyor.  Doktorlar, öğretmenler, öğrenciler tutuklanıyor. Hepimize hakaret ediyorlar, küfrediyorlar. Pis, çirkin siyaset yapıyorlar. Bizlere ‘sürtük’, ‘çürük’ denilmesini içimize sindiremiyoruz!

***

Karanlık bir tünel içinde bu örnekleri daha da sıralamak mümkün. Her gün bunlara benzer kâbuslar yaşıyoruz.

***

Önümüzde önemli bir seçim var. Bu seçimde ya çoğulcu/parlamenter rejimi tercih edeceğiz, ya da bizi otokrasiye mâhkum eden TEK ADAM rejimine devam diyeceğiz.

Biliyorum ki, hepimiz Hukukun üstün olduğu demokratik bir Türkiye’den yanayız.

Herkes için demokrasi; herkese demokrasidir.

Önümüzdeki yüz yıla dair hayal kurmak için ilk ihtiyaç duyduğumuz şey cesaret. Olanı bütün açıklığıyla görmek, mümkün olduğunca farklı açılardan bakabilmek ve sorumluluk almak zorundayız. Sorumluluk almak, bazen en ufak bir payın olmayan bir sorunu çözmek için elini taşın altına koymak demek.

Artık herkes farkında ki tek adam rejimini değiştirmeden, siyasal iklimi ve siyasal kültürü değiştirmeden yol almak mümkün değil. Artık geriye değil, ileriye bakmanın zamanıdır. Milletimiz çaresiz, umutsuz ve yalnız değildir. Bize yakışan sevgiyi, saygıyı, birlikteliği ve umudu büyütmektir.

Değerli dostlar,

Hep birlikte başaracağız, hep birlikte kazanacağız. Güzel günler göreceğiz. Güneşli günler göreceğiz. Bahar gelecek hem de İYİ gelecek.