VATAN PARTİSİ VALİ ASLAN'I MAKAMINDA ZİYARET ETTİ

 

Düzce’nin sorunlarının da konuşulduğu ziyarette, İl başkanı Fethi Sönmez ile birlikte Vatan Partisi’nin hazırladığı  ‘’Düzce’nin Sorunları ve Çözüm Önerilerimiz’’ başlıklı dosyayı Selçuk Aslan’a sundular.

Uyuşturucudan tarıma, depremlerden tarım alanlarının korunmasına kadar bir çok konuda soruna çözüm önerileri ile birlikte hazırladıkları dosya içeriği şu şekilde.

1-Uyuşturucuyla Topyekûn Mücadele.

      Son yıllarda uyuşturucu kullanımı gençlerimiz arasında hızla çoğalmaktadır. Kimi aileler olayı gizlemekte veya ne yapacağını bilememektedir. Güvenlik güçlerimiz ellerinden gelen mücadeleyi başarılı bir biçimde sürdürmektedir; ancak yangın devam etmektedir.

      Başta ABD olmak üzere emperyalist ülkeler, silahla esir alamadıkları millî devletleri; halkını, özellikle de gençlerini yozlaşmış kültürel saldırıyla zehirleyerek içeriden kuşatma ve zayıflatma planları içindedir. Ailesine, milletine, millî değerlerine, diline, ülkesine yabancılaşmış, yalnız kendi çıkarları için yaşayan bilinçsiz, düşünmeyen, okumayan, sorgulamayan, üretmeyen,  uyuşmuş nesillerin yolunu açmaya uğraşıyorlar.

      Durum Türkiye’miz için de farklı değildir. Bu saldırıdan ilimiz Düzce de etkilenmektedir. Üstelik ülkemiz, yasadışı uyuşturucu maddelerin ana üretim alanlarından birisi olmadığı hâlde Asya-Avrupa arasındaki karşılıklı uyuşturucu kaçakçılığının güzergâhı üzerindedir. Genç nüfusa sahip olduğumuz için de hedef ülke durumundayız.

    Bunun için, tıpkı bir orman yangınına müdahale gibi, topyekûn bir mücadele gerekliliğine inanmaktayız.

    Kamuoyunun bu hususta bilinçlenmesi çok önemli bir husus haline gelmiştir. Uyuşturucu ile mücadelede sadece kolluk kuvvetlerinin çabası ile yetinilmemeli. Toplum desteğinden mahrum hiçbir girişimin başarılı sonuçlara ulaşamayacağı unutulmamalıdır.

Önerilerimiz

1-‘’En İyi Narkotik Polisi Anne’’ projesi yaygınlaştırılmalıdır. Köyde, şehirde ulaşılmayan anne kalmamalıdır.

2- (YEDAM) Yeşilay Danışmanlık Merkezi veya temsilciliği ilçelerde de olmalı veya kaymakamlık bünyesinde rehberlik ve yönlendirme merkezi kurulmalı. Tanıtımı ve duyurusu yapılmalıdır.

3- İlde valilik, ilçelerde kaymakamlıklar öncülüğünde, başta muhtarlar olmak üzere tüm siyasi partiler, sendikalar, dernekler vb kitle örgütlerinin katılacağı belli aralıklarla bilgilendirme, değerlendirme toplantıları yapılmalıdır. Her yerde, toplumun her kesiminde uyuşturucuya karşı duyarlılık ve refleks oluşturulmalı. Hep birlikte uyuşturucuya geçit vermeyen bir duvar oluşturmalıyız. Biz Vatan Partisi olarak üzerimize düşenin fazlasını yapmaya hazırız.

2-Hava Kirliliği

 

 Hava kirliliğinde Türkiye’nin önde giden illerindeniz. Geçtiğimiz yıllarda hava kirliliğinde yine rekor kırmıştık. Sayın belediye başkanımız Dr. Faruk Özlü, seyyar araçlar getirterek çeşitli bölgelerde ölçümler yaptırmış, hava kirliliğinin nedenlerini araştırılmıştı. Bu incelemenin en çarpıcı sonuçlarından birisi de hava kirliliğinin % 30 unu fabrikaların oluşturması idi.

   Görülen şudur ki mevcut imkânlarla dahi görevler yapılmamış. Fabrikalar denetlenip bacaları kontrol edilmemiştir.

Düzce’de hava kirliliğini önlemek için kısa ve uzun vadede somut köklü önlemler alınması gerekmektedir.

Önerilerimiz:

1-Düzce coğrafi konumu gereği hava kirliliğinden tam olarak arınması mümkün değildir. Bu bilinçle önlem alınmalı ve planlama yapılmalıdır. Uzun vadede Düzce kuzey bölgelere kaymalı. Ovanın , tarım topraklarının imara , sanayiye açılmasına son verilmeli. Birinci sınıf tarım arazilerindeki imar kararları iptal edilmelidir.

2-Kömür kullanımı kesinlikle yasaklanmalı. Doğalgaz dağıtımı kar hesabıyla değil, hava kirliliği sorunu gözetilerek halk sağlığı gözetilerek yaygınlaştırılmalıdır.

3-Doğal gaz bağlatmada ekonomik yetersizliği olan yurttaşlara kredi ve benzeri destekte bulunulmalı. Hiç yoksa doğal gaz sobası ile ısınmaları sağlanmalıdır.

4-Sosyal yardımlaşma vakfı kömür yerine doğalgaz yardımında bulunmalıdır.

5-Kirlilik yaratan fabrikalar kamu eliyle denetlenmeli. Kesinlikle kirlilik yaratmaları önlenmeli. Gerektiğinde kapısı mühürlenmelidir.

 

3-Tarım Topraklarının Korunması.       

Ovada tarım arazilerinin imara açılması engellenmeli. Rant ve oy uğruna tarım toprakları imara açılmamalı. Örnek: Gölyaka ilçemizin şu an nüfusu 10 bin civarında. Oysa geçmiş yıllarda 80 bin nüfusluk imar planı yapılmış. Termal enerjiye sahip 1. Sınıf tarım arazileri imar baskısı altındadır. Bu durumu ilimizin toplamına genelleyebiliriz. Düzce’nin yapılaşma plan ve haritası olmalı. İmar değişiklikleri ranta göre değil, şehrin yaşam kalitesini iyileştirmeye yönelik olmalı. Bu konuda Düzce cesur kararlar almalıdır.

Önerimiz

Düzce kuzey yamaçlara kaymalı. Kaynaşlı’ dan Çilimli’ye kadar kuzeyde bir yay takip edilmeli. Bu bölgedeki köyler doğru planlamalarla imara açılıp, yerleşime özendirilmelidir. İmara açılan bölgeler kamu eliyle istimlak edilerek arsa üretilmeli.

 

 

4-Deprem ve Kentsel Dönüşüm.

       Düzce olarak son yıllarda üç deprem yaşadık.  İlk iki deprem sonrası inşaatlarda kat sayısı, hiçbir bilimsel veriye dayanmadan 2’den ,4 kata çıkarıldı. Yetmedi Melen kenarına, pirinç tarlalarına altı katlı öğrenci yurtları yaptırdık.

       Artık bu böyle gitmez. Düzce için bir karar alalım ve takipçisi olalım. Bu yanlış kararlar alınırken seyirci kaldığımız için enkazlara ‘’Sesimi duyan var mı?’’ diye bağırıyoruz. İş işten geçmeden, araba devrilmeden önce karar alalım. Bu karar tüm illere de örnek olsun.

Önerilerimiz.

     Kahramanmaraş merkezli yaşadığımız büyük felaket sonrası. Sayın Cumhurbaşkanımız inşaatlarda ‘’Ovaları değil yamaçları esas alacağız’’ sözünden hareketle, görüştüğümüz Düzce’de yaşayan mimar, mühendis, akademisyen, müteahhit, kanaat önderleri ve yurttaşların ortak talepleri;

1-1999 depremi öncesi yapılmış, binaların depreme karşı bina risk analizlerinin ivedilikle yapılarak kentsel dönüşümün acil yapılması. Bunun için takvim oluşturulması.

2-Düzce il genelinde, fay hattı üzerinde bulunan  binalar , fay hattından uzaklaştırılsın

3-Düzce Belediyesi yerbilimsel verileri de kullanılarak Düzce’nin mikro bölgelendirme çalışmalarının ivedilikle yapılması gerekmektedir. Bu veriler dikkate alınarak kat sayısı; zemin özelliğine, bilimsel verilere göre belirlensin. Bilim dışı hiçbir irade müdahale edemesin. Alüvyonlu tarım topraklarına tüm il genelinde inşaat izni verilmesin.

4- Hem hava kirliliği, hem de zemin açısından Düzce yerleşim için kuzey yamaçlara yönelsin. Bahçeşehir  (Kalıcı Konutlar) örnek model alınsın.

 

 

 

5-Festivaller.

Son yıllarda birçok il ve ilçemizde festival adıyla birtakım etkinlikler düzenlenmektedir. İlimiz ve bazı ilçelerimizde de benzer faaliyetler olmaktadır. Bu festivallerin çoğunda sadece eğlence esas alınmakta, üretim, tanıtım, yerel sanatçı ve değerlerin geliştirilmesi göz ardı edilmektedir. Sanatçı diye getirilen popüler ünlülere milyonlar ödenmektedir.

Önerilerimiz;

1-Festivallerin şehir için bir amacı ve hedefi olmalı. Bu anlamda festivallerin adında da devamlılık olmalı.(Bu güne kadar Folklor festivali, Kabak ve kestane festivali, Palamut ve Briç Festivali, Fındık Festivali vb. adlar kullanıldı.)

2-Festivallerde üretim, doğal güzellikler, özellikle coğrafi işaret alan ürünlerimiz tanıtılmalı . Yerel sanatçı ve zanaatçılar öne çıkarılmalı,  desteklenmeli. Kaynaklar buralara harcanmalı.

 

       6- İşçi İşveren İlişkileri.

            Düzce’de teşvik kapsamıyla birçok organize sanayi bölgesi kuruldu, yeni fabrikalar yapıldı. İlimizde işsizlik sorunu önemli ölçüde çözüldü. Ancak , devletin birçok teşvikinden yararlanan bu işletmeler işçi haklarına gelince katı tutumunu sürdürmektedir. İşçiler anayasal hakları olan sendikaya üye olduklarında çeşitli baskılara uğramakta, işten atılmaktalar. Uzun süren mahkeme süreçleri sonunda işçiler davayı kazanıp mahkemeden işe iade kararı çıkmasına rağmen işe geri alınmamakta ,  tazminatları ödenerek işten atılmaktalar.

Önerilerimiz.

1-Ticaret ve sanayi odası, İŞKUR gibi kuruluşlar aracılığı ile işverenlerin uyarılması. İşçilerin yasal hakları olan sendikalaşma haklarının engellenmemesi.

2-İşten atılan işçilerin adları bir nevi sabıka kaydı gibi diğer firmalara bildirilerek iş bulmaları engellendiği iddiaları mevcut. Bunun yapılmaması.

3-Bazı işverenler, sendikaya üye olan işçileri yüz kızartıcı maddelerden atarak işçilerin işsizlik maaşı almalarını, yeni işe girmelerini engellemekte; Adeta burnunu sürterek sendikalaşmak isteyen işçilerde korku yaratmaktalar. Buna engel olunmalı.

    Üreten sanayicimiz , fabrikalarımız ekmek teknemizdir. Bunlara elbet sahip çıkacağız. Ancak hile yaparak, işçilerin yasal haklarının engellenmesi kabul edilemez. Düzce’ye sahip çıkmak, en başta  insanına sahip çıkmakla olacağını düşünüyoruz.

 

7-Tabelaların Türkçe Olması.

     Tüm ülkemizde olduğu gibi şehrimizde de özentili bir şekilde yabancı veya Türkçemizi bozan biçimde tabelalar kullanılmaktadır. Yabancı veya bozuk Türkçe ile yazılmış tabela kullanımını engelleyici, Türkçe tabela kullanımını teşvik edici tedbirler alınmalı.