Öğrenciler Okula Ne Kadar Hazır ?
Eğitim danışmanı Barış balcı, öğrencilerin psikolojik, fiziksel ve bilgi yönünden okula hazır olmaları gerektiğini söyledi.
Eğitim danışmanı Barış balcı, öğrencilerin psikolojik, fiziksel ve bilgi yönünden okula hazır
olmaları gerektiğini söyledi. Tatil modundan okul moduna keskin geçiş yapan öğrencilerin
bocalayacağını kaydeden Balcı, okulların açılmasına 3 hafta kala ailelere ve öğrencilere
önerilerde bulundu.
Tatil devam ediyor. Öğrenciler bu zaman diliminde özgürce hareket etmeye, geç yatıp geç kalkmaya
alıştı. Kahvaltı ve yemek saatleri değişti. Pek çoğu okullar kapandığından bu yana eline kalem almadı.
Ancak okulların açılmasına da az bir zaman kaldı.
Eğitim Danışmanı Barış balcı, artık öğrencilerin ve ailelerin psikolojik ve fiziksel olarak okula
hazırlanmaları gerektiğini söyledi. Okullar açıldığında tatil modundan okul moduna keskin geçiş
yapanların bocalayacağını belirten Balcı, bunun da akademik başarılarını olumsuz etkileyeceği
uyarısında bulundu.
8. Sınıf ve 2. Sınıfı başlayacak olan sınav öğrencilerinin durumunun daha da önemli olduğu kaydeden
Barış Balcı okula ve yeni eğitim öğretim yılına hazırlık konusunda öğrencilere ve ailelere şu önerilerde
bulundu.
Biyolojik saatinizi okula göre ayarlayın
Tatil başlarken bir rahatlama moduna geçiyoruz ve o rahatlamayı bırakmak çok kolay olmuyor. Çünkü
beden-zihin ona alışıyor ve tekrardan okul dönemi geldiğinde tempoya alışma konusunda zihin ve
beden zorluk çekebiliyor. O yüzden şimdiden fiziksel ve zihinsel olarak yavaş yavaş okula hazırlanmak
gerekiyor.
Tatil döneminde daha özgür olduğumuz için yatış kalkış saatlerimiz dengesiz. Öğrencilerin bu süreçte
yatış kalkış saatleri, yemek yeme saatleri gibi günlük rutinlerini yavaş yavaş okula göre düzenlemeleri
gerekiyor. Tabii akşam 10’da yatıp sabah 7’de kalksınlar demiyorum, ama akşam yatış saatleri biraz
daha erkene alınabilir, sabah kahvaltıları daha erken yapılabilir. Çünkü vücudumuzun yeni yatış kalkış
saatlerine alışması 2-3 hafta sürüyor.
Aksi takdirde okul dönemi başladığında sabahları kalkmakta zorluk çekiliyor, ilk ders saatleri uykulu
geçiriliyor. Ya da akşam erken uyumakta güçlük çekiliyor.
Kapatılan kitapları açma zamanı
Diğer yandan birçok öğrenci 2,5 aydır kalem tutmadılar. Yaz döneminde ders tekrarı yapanlar, test
çözenler, kitap okuyanlar ise kendilerine avantaj sağladı.
Özellikle ilköğretim öğrencileri okuma yazmayla ilgili pratiklerini canlı tutmalılar, aksi takdirde yeni
yıla geçtiklerinde sıfırlanmış ve tekrardan başlamış gibi olabilirler. Bu da akademik kariyerlerini,
başarılarını olumsuz etkiler.
Şu anda öğrencilerin geçmiş konuların tekrarını yapabilecekleri bir dönem. Konulara göz
gezdirilebilirler. Konu anlatım videoları izlenebilir, testler çözülebilir, izlenilen videoyla ilgili, okunan
konuyla ilgili özet çıkartılabilir. Ya da sonraki dönemde onları bekleyen yeni konularla ilgili tanışma da
yapılabilir. Bazı dersleri kendi başına yapamasalar da çok rahatlıkla bazı sözler derslerinin konularının
konu anlatım videolarını izleyebilir, konu özetleriyle ilgili küçük küçük notlar alabilirler. En azından o
derse başlandığında, o konuya başlandığında zihni daha hazır olur.
Öğrencilerin bu dönemde günde yarım saatlerini, bir saatlerini çalışmaya ayırmalarını öneriyorum.
Kitap, defter açmak için okulun başlama gününü beklemesinler.
Sınav adayları planlamalarını yapmalı
Sınav adayları için maraton başlıyor. Artık bir çalışma planı hazırlamaları gerekiyor. 8. ve 12. Sınıfa
geçenler bu yıl yoğun bir şekilde sınava hazırlanacaklar. Şu an sahip oldukları en değerli şey zaman.
Bu yüzden şu an sahip oldukları en değerli sermayeleri olan zamanlarını etkili kullanarak, bunu doğru
planlayarak hedeflerine ilerlemeleri gerekiyor.
Bazen çok küçük bir çalışmayla büyük hedeflere ulaşmaya çalışan öğrenciler oluyor. Sonra büyük
hayal kırıklıkları yaşanıyor. Öğrenci gitmek istediği liseyi ya da gitmek istediği o üniversiteyi hak
edebilmesi için ödemesi gereken bedellerin farkında olmalı. Hedeflerle emek ve çaba doğru orantılı
olmalı. Çünkü sınav gelip çattığında yapılan çalışma ile elde edilen sonuç birbirine uyumlu olacaktır.
Belli bir plan dahilinde çalışıldığında kişi çok hedefine giden yolda daha etkili yol alabilir.
Öğrencinin kendisini tanıması, güçlü ve zayıf yönlerini fark etmesi önemli. Önceki yıl girdiği
denemeler, okul notları bunun için önemli donelerdir. Eğer imkanları varsa, zayıf oldukları alanları
güçlendirmek adına özel ders alabilirler. Buna imkan yoksa internette çok değerli hocaların konu
anlatımları var, onları dinleyerek hazırlanabilirler.
Okullar açılıp ilk denemeler, ilk sınavlardan sonra sonuçları görerek, ‘Eyvah bu konuda zayıfım, bu
sorunu nasıl çözeceğim’ diye düşünmek yerine, şimdiden zayıf yönlerini belirleyip destek almak,
hazırlıklı olmak çok daha anlamlı.
Hızlı okumanın önemi
Sınav adayları için hızlı okuma tekniklerini bilmek büyük önem taşıyor. Sınav anındaki o sınırlı
zamanda bilgiyi etkin bir şekilde kullanabilmeleri önemli. Bu nedenle hızlı okuma eğitimlerimde sınav
adayları ile yoğun olarak çalışıyorum. Anlayarak hızlı okuma teknikleri onlara sınavlarda zaman
kazandırıyor. Hızlı okuma eğitimi almış öğrenci, zamanı kullanma becerisini geliştirmiş olması
nedeniyle sınavda baskıyı daha az hissediyor, bilgisini daha iyi kullanabiliyor.
İlköğretim ortaokul ve lise öğrencileri için yeni bir müfredat ve yeni bir sisteme geçiş yapıldı. Yeni
gelen model tamamen okuma, anlama ve yorum becerisiyle alakalı. Artık sınav sistemlerinde kodlama
yapmak yerine, cevap anahtarlarını işaretlemek yerine, bilgiyi yazılı olarak ifade etmeleri gerekecek.
Yani okuma anlamına yorum becerileri çok daha değerli oldu. Küçük yaşlarda okuma becerisi güçlü
olan bireyler de ortaokulda, lisede, bu tarz aşama sınavlarında daha avantajlı oluyorlar. Bu hem
kendilerini ifade etmelerine, bilgiyi daha iyisini kullanmalarına katkı sağlıyor.
Anne ve babaların öğrencinin başarısına katkısı
Bir şeyler olup bitmeden tedbir almak, öngörülü olmak çok anlamlı. Tabii yaşları gereği çocuklar daha
küçük yaştayken bunu çok idrak edemeyebiliyor. Bu nedenle anne babanın disiplinli ve sistemli olması
çocuğun da bu konudaki performansını, başarısını etkiliyor. Çocukların başarı ve başarısızlıklarında
anne babaların da payı var.
Ailenin tutumu da çok önemli. Evde insanların kitap okumaya önem vermesi, öğrenmeye karşı önem
duyması, yeni bilgiler öğrenip bunu paylaşıyor olmaları bile çocuğa ilham verecektir.
Bu dönemde aileler özellikle öğrencinin sevdiği öğretmenleriyle iletişime geçip onlardan öğrencinin
durumu ve seviyesi, güçlü zayıf yönleri ile ilgili fikir ve öneriler alabilirler. Öğrencilerin ilgi alanları ve
yetenekleri doğrultusunda yönlendirilmeleri açısından da bu önemli.
Çocuklar ilgi alanına ve yeteneğine göre yönlendirilmeli
Özellikle küçük yaşlardaki çocukların sınıf öğretmenleri bunu çok daha iyi idrak edebiliyorlar.
Çocukların güçlü ve zayıf yönlerini çok iyi fark edebiliyorlar. Onlardan fikir almak gerekiyor. Ayrıca
meslek eğitim testleri yapılıp çocukların eğilimlerini fark etmek mümkün. İnsanların her birinin farklı
farklı zeka türleri var. O zeka türleriyle kendini ortaya koyup, kendini gerçekleştirebileceği alanlarda
aktivitelerde bulunması etkili oluyor.
Çocuk sözelde mi başarılı, sayısalda mı başarılı, hangi önleri güçlü, hangi dersleri zayıf ona göre
akademik yolculuğuna yön vermek gerekiyor.
Ayrıca her öğrenci doktor, avukat olacak diye bir şey yok. Her çocuk biricik. Her birinin farklı özellikleri
var. Örneğin kişinin resme karşı ilgisi, spora karşı ilgisi varsa o alanda bir iş sahibi olması, kendini orda
gerçekleştirmesi de değerli. Çocukları o konularda da desteklemek gerekiyor.
Anne babalarda bazen güvenli bir iş alanı oluşturmak, güvenli bir gelir oluşturma duygusu daha ağır
basıyor. Bu da insanların sahip olduğu öz yeteneklerinin, öz becerilerin açığa çıkmasını
engelleyebiliyor. Bu yüzden kişinin güçlü ve zayıf yönlerini fark etmesi ve ailenin bu konudaki tutumu
çok önemli. Ailenin tutumu çocuğun o alanda kendisini besleyip geliştirmesine imkan sağladığı gibi
ailenin bu konuyla ilgili kaygısı endişesi çocuğun kendisini gerçekleştirmesini engelleyebiliyor.
Teknoloji bağımlılığına dikkat!
Günümüzde teknolojinin sunmuş olduğu çok güzel imkanlar var. Bunları çok iyi bir şekilde
değerlendirebilir. Ancak teknolojinin oluşturduğu bir takım tehlikeler ve sorunlar da var. Bunları da
çok iyi yönetmek gerekiyor. Yani teknoloji hayatımızda hep olacak. Çocuklarda teknoloji bağımlılığı ve
zamanlarını ekran aşında boş şeylerle geçirmelerine engel olmak gerekiyor. Ailelerin bu konuda
tutumu önemli.
Çocuklar teknolojiyle çok meşgul oldukları için sosyalleşemiyorlar, arkadaşlarıyla oyun kuramıyorlar.
Bu da önemli bir eksiklik.
Yeni okula başlayacaklara ve okul değiştirenlere öneriler
İlkokula başlayacak olan öğrenciler var, ortaokuldan liseye gidenler var. Bu tarz geçişler çok heyecan
verici. Ama yeni başlangıçlar, yeni arkadaşlar, yeni öğretmenler bir o kadar da insanları tedirgin
edebiliyor. O yüzden bu konuda belki okulu birkaç defa ziyaret etmek binayı görmek iyi olur. Orada
eğer karşılaşırlarsa idarecilerle, öğretmenlerle tanışmak, sohbet etmek, çevredeki bir esnafla
tanışmak, orada biraz dolaşmak bile etkili olur. Çünkü kişinin orayı sahiplenmesi, görmesi gerekiyor.
Okullar açılmadan bunu birkaç kez deneyimlenmesi öğrencinin okula adaptasyonunu kolaylaştırır.