ÖZCAN: HER 25 AİLEDEN BİRİ İCRALIK
CHP Düzce Milletvekili ve Dışişleri Komisyonu Üyesi Talih Özcan, TBMM Genel Kurul’daki bütçe görüşmelerinin dokuzuncu gününde söz aldı.
CHP Düzce Milletvekili ve Dışişleri Komisyonu Üyesi Talih Özcan, TBMM Genel Kurul’daki bütçe görüşmelerinin dokuzuncu gününde, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bütçesinde söz aldı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu üzerine söz alan Özcan, çok çarpıcı konuları gündeme taşıdı.
VATANDAŞLARIMIZIN BANKALARA OLAN BORCU 2 TRİLYON 613 MİLYAR LİRA
Özcan, Türkiye’nin şu anda tarihinin en derin ve en yaygın ekonomik krizini yaşadığını belirtti. Geçim sıkıntısının nüfusun geniş bir bölümüne yayılmış olduğunu söyleyen Özcan, “Vatandaş adeta borç batağına saplandı” ifadelerini kullandı. Özcan şöyle devam etti: “Vatandaşlarımız en temel ihtiyaçları için bile bankalardan kredi çekmek zorunda kalıyor. Kredi kartlarına yükleniyorlar. Ancak gelirleri, borçlarını ödemeye yetmiyor. Borçlarını ödemek için sürekli kredi çekmeye mahkum edildiler. Bankaların, vatandaşlarımızdan alacaklı olduğu rakam 1 Aralık itibariyle 44 milyar daha artarak, 2 trilyon 613 milyar liraya yükseldi.
HER 25 AİLEDEN BİRİ İCRALIK
İcra takibine alınan vatandaşların borcunun 1 yılda 14 milyar lira arttığını belirten Özcan, çarpıcı rakamlar paylaştı: “Geçtiğimiz Ocak ayından Ekim ayına kadar, 708 binden fazla kişi kredi borcunu, 694 bin kişi ise kredi kartı borcunu ödeyemediği için bankalar tarafından takibe alınmış durumda. Merkez bankasının raporlarına göre, 41 Milyar Liralık batık kredi bulunuyor. Sadece bu yıl içinde 1 milyon 100 bin kişi banka borçlarından dolayı icralık oldu. Yani, her 25 aileden biri icralık olmuştur demek yanlış olmaz. Bu korkunç bir oran. Ülkemizin içinden geçtiği buhranı gözler önüne seriyor.
BANKALAR, YANDAŞA GELİNCE SEYİRCİ KALIYOR
Özcan, bankalara olan borcunu ödeyemeyen veya geciktiren vatandaşların ertesi gün telefonlarının susmadığını ve baskı gördüklerini söyledi. Vatandaşımız bankalardan bu baskıyı görürken, kamu bankaları, yandaş zenginlerin milyarlarca liralık borcunu almak için de aynı baskıyı yapıyor mu? sorusunu Hazine Bakanına yönelten Özcan, konuşmasına şöyle devam etti: “Demirören’i hatırlayalım. Sadece Ziraat Bankası’na olan 5,2 milyar liralık borcunu ödüyor mu? Kamu bankaları yandaşların borçlarını tahsil etmek için ne yapıyor? Dar gelirli vatandaşın borcu olunca hukuk ve bankacılık sistemi işliyor da…Yandaşlara gelince, seyirci mi kalıyorsunuz?
YASADIŞI YOLLARLA SERVET KAZANANLARIN ÖNÜNE NE ZAMAN GEÇECEKSİNİZ?
Özcan, halkın ekonomik olarak çok zor durumda olduğunu, geçim sıkıntısı ve çaresizlikten dolayı bazı fırsatçıların tuzağına düşerek kolayca dolandırıldıklarını söyledi. Bankacılık Düzenleme Ve Denetleme Kurumu’nun görevinin ise zor durumdaki insanlarımızın menfaatlerinin korunması olduğunu hatırlatan Özcan, şöyle devam etti: Mesela milyonlarca insanımızı dolandıran Çiftlikbank’ın, Thodex’in siyasi uzantıları niçin ortaya çıkarılmıyor? Yargıya taşınan Denizbank olayı, kara para aklanan güzellik merkezleri, şirketlerin yurtdışına kaçırdığı milyar dolarlar, Türkiye’ye giren kaynağı belirsiz paralar… Bütün bunlar olurken BDDK, SPK, MASAK nerede? Emeğiyle çalışan insanlarımız, çiftçilerimiz, emeklilerimiz, memurlarımız, işçilerimiz düşük ücretlerle hayat mücadelesi verirken, yasadışı yollarla servet kazananların önüne ne zaman geçilecek?
BİZİM İKTİDARIMIZDA BÜTÇELER HALK İÇİN YAPILACAK!
24 yıldır faaliyet gösteren Bankacılık Düzenleme Ve Denetleme Kurumu’nun ülkemizde zaman zaman önemli hizmetler verdiğini söyleyen Özcan, batık krediler, piyasalardaki istikrarsızlık, yüksek kur, kredi sisteminin işlemeyişi ve hak sahiplerinin menfaatlerinin korunmaması gibi nedenlerden dolayı bugün gelinen noktada BDDK’nın amaçlarından uzaklaştığını ifade etti.
Özcan konuşmasını şöyle tamamladı: “Ülkemizde, kurumlar vergisi rekortmeni bankalar oldu. Orta sınıf yok edildi. Geriye, borç batağı içindeki vatandaşlarımız kaldı. Demokrasi ve hukukun üstünlüğü, ekonomide güven ve istikrarın sağlanması için olmazsa olmazdır. Bizim iktidarımızda, bütçeler halk için olacak. Ekonomide istihdam yaratılacak. Üretime dayalı yatırımlar yapılacak. İşsizlik problemi çözülecek. Kur artışı engellenecek. Gelir dağılımında ve bankacılık sisteminde adalet olacak! Söz veriyoruz.