Belki de üzerine en çok yorum yapılan ve biyolojisi hakkında en fazla fikre sahip olduğumuzu düşündüğümüz canlıdır karga. Ne zaman bir arkadaş meclisinde lafı geçse bir dostunuzun sözü kulaklarınıza gelecektir: ‘’Bu kargalar da ne kadar uzun yaşıyorlar’’ şeklinde. Bu süre bazen yüzyıldır bazen de hızını alamayan bir ahbabınız bu süreyi üç yüz seneye kadar çıkarabilir. Peki canlılar aleminde bu kadar uzun süre yaşayan bir canlı var mıdır? Veya karga veya kuşlara doğa bu kadar uzun bir ömür vermekte midir? Biraz meraklı olanlarımız bilecektir ki; öle çok uzun boylu bir biyoloji bilgisine gerek olmaksızın ve internette yapacağınız ufak bir Google araması ile internetin ilk günlerinin popüler deyimiyle sörf yaparak kargaların ömrü ortalamada 15 ila 20 yıl arasındadır. Peki aslında bizim kültürümüzde ve aynı şekliyle dünya kültürlerinin birçoğunda da hakkında olumlu hiçbir bahis geçmeyen karganın yaşı ile ilgili bu bilginin kaynağı nedir? Ve insanlar bundan nasıl bu kadar emin olabilmektedirler? Ve neden ‘’KARGA’’ dendiğinde tüylerimiz diken diken olur? Bugün ilkini yayımladığım aynı zamanda bu sitede yazdığım ilk yazı ve bir seri olarak planladığım yazı dizisiyle karganın insanlığın ortak bilinç altındaki yerini yaptığı kötü çağrışımlarının nedenlerini ve hakkındaki bilgi sapmalarını spekülasyon da diyebiliriz ; insanlığın bilenen tarihinin başlangıcından bugüne kadar ve mümkün olduğu kadar edebi ve dini metinlerden alıntılar yaparak ve bizim içinde yaşadığımız kültürün temas ettiği coğrafyalar ekseninde yazmayı hedeflemekteyim. Bu yazı dizisini okumayı bitirdiğinizde umarım ‘’ KARGA ‘’ kelimesini duyduğunuzda veya kendisini gördüğünüzde içinize doğan korkunun tiksintinin veya kötü hislerin nedenleri hakkında fikir sahibi olmuş olursunuz. Daha fazla merakta bırakmadan isterseniz karganın yaşı ile ilgili başlayan bilgi sapmalarının kökeninden bahsedeyim. İlk defa antik Yunan’ ın en önemli komedya yazarı olan Aristofanes MÖ 456 MÖ 386 yılları arasında yaşamıştır bir eserinde; kuşların beş insan nesli boyunca yaşadığından bahsetmiştir. Devamı olan Latin şair Ovid MÖ43–MS 17 ise bahsi arttırmış ve karganın yaşam süresinden dokuz insan ömrü olarak bahsetmiştir. Modern zamanlara biraz yaklaştığımız da ise karşımıza Shakespeare çıkar. Büyük yazar kargadan ‘’treble dated’’ üç kat yaşayan şeklinde çevirebiliriz şeklinde bahsetmiştir. Yakın çağ yazarlarından olan Tennyson ise ‘’many wintered’’ çok kış görmüş şeklinde çevrilebilir benzetmesini kullanmıştır bu siyah renkli hayvan için. Örnekler çoğaltılabilir ancak burada söylemek istediğim karganın yaşam süresinden edebi metinlerde eski çağlardan bu yana sürekli bir şekilde insan ömrünü aşan sürelerde bahsedildiğidir. Yani toparlayacak olursak; bir insan topluluğunun nesiller boyunca oluşturduğu ortak bilinci duygu ve düşünceleri aktarmanın bir yolu olan genelde sanatta ve özelde edebi metinler veya kurmaca metinlerde ‘’KARGA’’ dan insan ömrünün hakim olamayacağı zamanlar zarfında bahsedilmektedir. Bu aslında amacı sadece bütün canlılar gibi var olmak olan bu hayvana karşı ismi geçtiği ve kendisi göründüğü zaman neden kötü hisler duyduğumuza karşı bir ipucu niteliğindedir. Üzerimizde bir gözetlenme hissi yaratmaktadır. Bunu okuduğumuz edebi metinlerde yaşadığımız ve etkileşimde bulunduğumuz kültürde yer alan atasözleri deyimler ve dilin gündelik kullanımlarında ve bunları kaynak olarak alan tiyatro televizyon dizisi ve sinema filmlerinde farkında olarak veya olmayarak almaktayız. Bunların örneklerini yazı dizisinin ilerleyen yazılarında yeri geldikçe yeterli ölçüde ancak detaya boğulmadan vermeye çalışacağım. Ki zaten bir çoğu gözünüzün önünde şimdiden belirdi bile. Ancak konunun bu kısmına geçmeden önce karganın yaşam süresi üzerine yapılan bilgi sapmaları daha önce dediğim gibi spekülasyon da diyebiliriz ki daha büyük ve havalı geliyor kulağa hakkında birkaç cümle daha kurmak istiyorum. İnsanlık olarak tarihi arka planı olan semboller ile karşılaştığımızda belirli bir duygulanım yaşarız ancak çoğu zaman bunun nedenlerinin farkında olmayız. Nedenini bilmesek de yaklaşırız veya uzaklaşırız. Karga içinde durum buna benzerdir ki ilerleyen günlerde www.duzcemeydan.com sitesinde yayımlanacak yazılarımda bunu konuşacağız ve bu konularda katkılarınıza da başvuracağım. Fakat burada ‘’KARGA’’ ile ilgili durum bir yönüyle ayrılır. Yüzyıl yaşadığına dair iddiaları içeren ve birçok sohbete konu olan bilgiyi biz aslında doksanlı yıllarda yapılan bir sosyal deney ile öğreniriz. Seksenler ile beraber artan iletişim teknolojileri ve dünyada bilginin dolaşım hızının artmasının getirdiği bütün olanakların yanında aslında bütün teknolojik gelişmelerde olduğu gibi bir takım riskleri de içerdiğini fark eder araştırmacılar. Faydalı ve refah getirme potansiyeline sahip bilginin yayılmasının hızlandığı ölçüde aynı şekilde yanlış bilgide bu hızla yayılma potansiyeline sahip olur. Bunu ölçümlemek için bir grup sosyal psikoloji uzmanı bu bilgiyi karganın yaşam süresi ile ilgili belirli bir metot ile yayarlar. Araştırmanın desenine ve detaylarına girmek bu yazının kapsamını aşsa da ulaştıkları sonuç şaşırtıcıdır. Yayılan yanlış bilgi doğru bilgiden daha hızlı yayılmakta ve doğru bilgiyi zihinlerden kovmaktadır. Ve yalan ne kadar büyük ise inanan sayısı o kadar fazla olmaktadır. Bu durumu iletişim teknolojilerinin ve sosyal medyanın doksanlı yıllara göre patlama yaptığı günümüzde belki her gün yeni baştan deneyimlemekteyiz ve doğruluğuna şahit olmaktayız. Etrafınızda ki arkadaşlarınıza karganın yaşam süresini sorun. Aralarında yüzyılı aşkın ömrü olduğunu iddia edenlere durumu kısaca anlattın. İlk anda size ne kadar tepkisel davrandıklarına veya ilk anda yeni bilgiye ne kadar fazla direndiklerine şahit olacaksınız. Ben şahsım adına bunu defalarca yaşadım. İşte yayılan bu yanlış bilginin zihinlerimize bu kadar çok yer etmesinin ve bu kadar kuvvetli tutunmasının bir anlamı bizim tarih boyunca nesilden nesile aktararak dönüştürerek getirdiğimiz kültürel birikimin yarattığı ortak bilincimizdir. Bu bilince yönelen bir uyarıcı bilgisel düzeyde yanlışta olsa sahiplenilebilmekte ve savunulabilmektedir. Kargaların uzun yaşamına sahip çıktığımıza benzer şekilde. Bir sonraki yazıda insanlığın ilk gününden itibaren doğada gözlemlediği kargadan öğrendiklerini kültürüne aktardıklarını ve bunun gündelik hayatta yaşayan kısımlarını yazmayı planlıyorum. Görüşmek Üzere.
KARGA SEMBOLÜNÜN ANLATTIKLARI 1
Belki de üzerine en çok yorum yapılan ve biyolojisi hakkında en fazla fikre sahip olduğumuzu düşündüğümüz canlıdır karga. Ne zaman bir arkadaş meclisinde lafı geçse bir dostunuzun sözü kulaklarınıza gelecektir: ‘’Bu kargalar da ne kadar uzun yaşıyorlar’’ şeklinde. Bu süre bazen yüzyıldır bazen de hızını alamayan bir ahbabınız bu süreyi üç yüz seneye kadar çıkarabilir. Peki canlılar aleminde bu kadar uzun süre yaşayan bir canlı var mıdır? Veya karga veya kuşlara doğa bu kadar uzun bir ömür vermekte midir? Biraz meraklı olanlarımız bilecektir ki; öle çok uzun boylu bir biyoloji bilgisine gerek olmaksızın ve internette yapacağınız ufak bir Google araması ile internetin ilk günlerinin popüler deyimiyle sörf yaparak kargaların ömrü ortalamada 15 ila 20 yıl arasındadır. Peki aslında bizim kültürümüzde ve aynı şekliyle dünya kültürlerinin birçoğunda da hakkında olumlu hiçbir bahis geçmeyen karganın yaşı ile ilgili bu bilginin kaynağı nedir? Ve insanlar bundan nasıl bu kadar emin olabilmektedirler? Ve neden ‘’KARGA’’ dendiğinde tüylerimiz diken diken olur? Bugün ilkini yayımladığım aynı zamanda bu sitede yazdığım ilk yazı ve bir seri olarak planladığım yazı dizisiyle karganın insanlığın ortak bilinç altındaki yerini yaptığı kötü çağrışımlarının nedenlerini ve hakkındaki bilgi sapmalarını spekülasyon da diyebiliriz ; insanlığın bilenen tarihinin başlangıcından bugüne kadar ve mümkün olduğu kadar edebi ve dini metinlerden alıntılar yaparak ve bizim içinde yaşadığımız kültürün temas ettiği coğrafyalar ekseninde yazmayı hedeflemekteyim. Bu yazı dizisini okumayı bitirdiğinizde umarım ‘’ KARGA ‘’ kelimesini duyduğunuzda veya kendisini gördüğünüzde içinize doğan korkunun tiksintinin veya kötü hislerin nedenleri hakkında fikir sahibi olmuş olursunuz. Daha fazla merakta bırakmadan isterseniz karganın yaşı ile ilgili başlayan bilgi sapmalarının kökeninden bahsedeyim. İlk defa antik Yunan’ ın en önemli komedya yazarı olan Aristofanes MÖ 456 MÖ 386 yılları arasında yaşamıştır bir eserinde; kuşların beş insan nesli boyunca yaşadığından bahsetmiştir. Devamı olan Latin şair Ovid MÖ43–MS 17 ise bahsi arttırmış ve karganın yaşam süresinden dokuz insan ömrü olarak bahsetmiştir. Modern zamanlara biraz yaklaştığımız da ise karşımıza Shakespeare çıkar. Büyük yazar kargadan ‘’treble dated’’ üç kat yaşayan şeklinde çevirebiliriz şeklinde bahsetmiştir. Yakın çağ yazarlarından olan Tennyson ise ‘’many wintered’’ çok kış görmüş şeklinde çevrilebilir benzetmesini kullanmıştır bu siyah renkli hayvan için. Örnekler çoğaltılabilir ancak burada söylemek istediğim karganın yaşam süresinden edebi metinlerde eski çağlardan bu yana sürekli bir şekilde insan ömrünü aşan sürelerde bahsedildiğidir. Yani toparlayacak olursak; bir insan topluluğunun nesiller boyunca oluşturduğu ortak bilinci duygu ve düşünceleri aktarmanın bir yolu olan genelde sanatta ve özelde edebi metinler veya kurmaca metinlerde ‘’KARGA’’ dan insan ömrünün hakim olamayacağı zamanlar zarfında bahsedilmektedir. Bu aslında amacı sadece bütün canlılar gibi var olmak olan bu hayvana karşı ismi geçtiği ve kendisi göründüğü zaman neden kötü hisler duyduğumuza karşı bir ipucu niteliğindedir. Üzerimizde bir gözetlenme hissi yaratmaktadır. Bunu okuduğumuz edebi metinlerde yaşadığımız ve etkileşimde bulunduğumuz kültürde yer alan atasözleri deyimler ve dilin gündelik kullanımlarında ve bunları kaynak olarak alan tiyatro televizyon dizisi ve sinema filmlerinde farkında olarak veya olmayarak almaktayız. Bunların örneklerini yazı dizisinin ilerleyen yazılarında yeri geldikçe yeterli ölçüde ancak detaya boğulmadan vermeye çalışacağım. Ki zaten bir çoğu gözünüzün önünde şimdiden belirdi bile. Ancak konunun bu kısmına geçmeden önce karganın yaşam süresi üzerine yapılan bilgi sapmaları daha önce dediğim gibi spekülasyon da diyebiliriz ki daha büyük ve havalı geliyor kulağa hakkında birkaç cümle daha kurmak istiyorum. İnsanlık olarak tarihi arka planı olan semboller ile karşılaştığımızda belirli bir duygulanım yaşarız ancak çoğu zaman bunun nedenlerinin farkında olmayız. Nedenini bilmesek de yaklaşırız veya uzaklaşırız. Karga içinde durum buna benzerdir ki ilerleyen günlerde www.duzcemeydan.com sitesinde yayımlanacak yazılarımda bunu konuşacağız ve bu konularda katkılarınıza da başvuracağım. Fakat burada ‘’KARGA’’ ile ilgili durum bir yönüyle ayrılır. Yüzyıl yaşadığına dair iddiaları içeren ve birçok sohbete konu olan bilgiyi biz aslında doksanlı yıllarda yapılan bir sosyal deney ile öğreniriz. Seksenler ile beraber artan iletişim teknolojileri ve dünyada bilginin dolaşım hızının artmasının getirdiği bütün olanakların yanında aslında bütün teknolojik gelişmelerde olduğu gibi bir takım riskleri de içerdiğini fark eder araştırmacılar. Faydalı ve refah getirme potansiyeline sahip bilginin yayılmasının hızlandığı ölçüde aynı şekilde yanlış bilgide bu hızla yayılma potansiyeline sahip olur. Bunu ölçümlemek için bir grup sosyal psikoloji uzmanı bu bilgiyi karganın yaşam süresi ile ilgili belirli bir metot ile yayarlar. Araştırmanın desenine ve detaylarına girmek bu yazının kapsamını aşsa da ulaştıkları sonuç şaşırtıcıdır. Yayılan yanlış bilgi doğru bilgiden daha hızlı yayılmakta ve doğru bilgiyi zihinlerden kovmaktadır. Ve yalan ne kadar büyük ise inanan sayısı o kadar fazla olmaktadır. Bu durumu iletişim teknolojilerinin ve sosyal medyanın doksanlı yıllara göre patlama yaptığı günümüzde belki her gün yeni baştan deneyimlemekteyiz ve doğruluğuna şahit olmaktayız. Etrafınızda ki arkadaşlarınıza karganın yaşam süresini sorun. Aralarında yüzyılı aşkın ömrü olduğunu iddia edenlere durumu kısaca anlattın. İlk anda size ne kadar tepkisel davrandıklarına veya ilk anda yeni bilgiye ne kadar fazla direndiklerine şahit olacaksınız. Ben şahsım adına bunu defalarca yaşadım. İşte yayılan bu yanlış bilginin zihinlerimize bu kadar çok yer etmesinin ve bu kadar kuvvetli tutunmasının bir anlamı bizim tarih boyunca nesilden nesile aktararak dönüştürerek getirdiğimiz kültürel birikimin yarattığı ortak bilincimizdir. Bu bilince yönelen bir uyarıcı bilgisel düzeyde yanlışta olsa sahiplenilebilmekte ve savunulabilmektedir. Kargaların uzun yaşamına sahip çıktığımıza benzer şekilde. Bir sonraki yazıda insanlığın ilk gününden itibaren doğada gözlemlediği kargadan öğrendiklerini kültürüne aktardıklarını ve bunun gündelik hayatta yaşayan kısımlarını yazmayı planlıyorum. Görüşmek Üzere.
Ekleme
Tarihi: 25 Kasım 2019 - Pazartesi
KARGA SEMBOLÜNÜN ANLATTIKLARI 1
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.