Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Alper BAŞOĞLU
Köşe Yazarı
Alper BAŞOĞLU
 

Kapı Numaraları Neden Dikdörtgen ?

Hayatın rutin akışı içerisinde bazen gördüklerimizi o kadar kanıksarız ki “Neden” sorusunu sormaya gerek duymayız. Her gün evimize girerken gördüğümüz ve ezbere bildiğimiz kapı numaralarımızın dikdörtgen içerisinde olmasında olduğu gibi. İnsanoğlunun bu dünya üzerinde ki varlık mücadelesinde kilometre taşlarından olan bu sembol yani kapı numaralarımızın neden dikdörtgen bir zemin içinde olduğu bugünkü yazımızın konusu. Bundan yaklaşık iki yüz bin yıl önce Afrika’ nın doğusunda dünyaya ayak basan ilk insan etrafındaki kaynaklara bağlı bir yaşam sürmekteydi. Henüz tarım ve hayvancılık bilinmediğinden avcılık ve toplayıcılık temel yaşam tarzıydı. Bunun sonucunu ise yaşam koşullarının yaşadıkları ekosistem tarafından belirlenmesi olarak görebiliriz. Zamanla sayılarının artması neticesinde ve muhtemelen kıt kaynakların paylaşılmasında yaşanan huzursuzluklarla da gruplar halinde ve çeşitli yönlere doğru göç etmeye başladılar. Göçebe yaşam sırasında insanlar kaynakların az olduğu bölgeden kaynakların görece yüksek olduğu bölgeye göçerler. Çadırlarda yaşarlar. Zaman içinde ateş keşfedilir. Bu dönemde dünyada bırakılan izler üçgen biçimindedir. Bugün halen yoların kenarında ve hareketi temsil eden levhaların üçgen zeminde anlatılmaları bunun içindir. Yani üçgen göçebe yaşam tarzının bir sembolüdür. Yüzyıllardır göçebe bir kavim olarak dünya üzerinde dolaşan İsrailoğullarının Yakup kavminin günümüzdeki devleti olan İsrail’ in bayrağının iç içe geçmiş iki üçgenden oluşması konuya bu açıdan bakıldığında anlam kazanır. Buna karşılık bundan yaklaşık 12.000 yıl önce insanoğlu topraktan çıkan bitkilerin gelişimini belirli düzeylerde kontrol edebileceğini fark eder. Önceleri ağaçlık alanlarda ağaç kabuklarının soyulması ve yaprakların dökülerek toprak üzerinde çürümesi sonucu oluşan yumuşak zeminde başlayan tarımsal faaliyetler sabanın bulunması ile zamanla geniş arazilere yayılır. Ortaya çıkan en önemli sonuç insanların doğaya bağımlılığının bir nebze olsun azalmış olmasıdır. Artık Ademoğlu beslenebilmek için Kabil misali sürekli dolaşmak zorunda değildir. Kendi yiyeceğini üretmeye başlamıştır. Dolayısıyla artık verimli bir arazide iklim el verdiği sürece kalıcı olabilir. Kalıcı ikametgahlar aynı zamanda yeryüzünde bıraktığı izleri de değiştirmiştir atalarımızın. Üçgen çadırlarda yaşayanlar artık bir kısmı ağaçtan diğer bir kısmı ise taştan kendilerine kalıcı ikametgahlar yani kulübeler yapmaya başlarlar. Ve dikdörtgenler prizması şeklindeki köşeli cisimler yeryüzünde kalıcılığın izlerine dönüşmeye başlar dönem insanları için. İşte bugün bir bölgeye ait hız sınırının dikdörtgen içinde yazılması gibi kapı numaralarımızın da dikdörtgen bir zemine yazılmasının arkasında böyle bir arka plan mevcuttur. Yani orada kalıcılığımızın simgesidir Konunun edebiyattaki yansımalarıyla ilgili bilgi almak amacıyla aşağıda linki olan youtube kanalımı takip edebilirsiniz. Aydınlık günlerde görüşmek üzere… Youtube        : Literary Voice www.youtube.com channel UCfD3GneTfcS23YAQdy4GfJA?view_as subscriber Instagram      : literaryvoice
Ekleme Tarihi: 27 Ocak 2020 - Pazartesi

Kapı Numaraları Neden Dikdörtgen ?

Hayatın rutin akışı içerisinde bazen gördüklerimizi o kadar kanıksarız ki “Neden” sorusunu sormaya gerek duymayız. Her gün evimize girerken gördüğümüz ve ezbere bildiğimiz kapı numaralarımızın dikdörtgen içerisinde olmasında olduğu gibi. İnsanoğlunun bu dünya üzerinde ki varlık mücadelesinde kilometre taşlarından olan bu sembol yani kapı numaralarımızın neden dikdörtgen bir zemin içinde olduğu bugünkü yazımızın konusu. Bundan yaklaşık iki yüz bin yıl önce Afrika’ nın doğusunda dünyaya ayak basan ilk insan etrafındaki kaynaklara bağlı bir yaşam sürmekteydi. Henüz tarım ve hayvancılık bilinmediğinden avcılık ve toplayıcılık temel yaşam tarzıydı. Bunun sonucunu ise yaşam koşullarının yaşadıkları ekosistem tarafından belirlenmesi olarak görebiliriz. Zamanla sayılarının artması neticesinde ve muhtemelen kıt kaynakların paylaşılmasında yaşanan huzursuzluklarla da gruplar halinde ve çeşitli yönlere doğru göç etmeye başladılar. Göçebe yaşam sırasında insanlar kaynakların az olduğu bölgeden kaynakların görece yüksek olduğu bölgeye göçerler. Çadırlarda yaşarlar. Zaman içinde ateş keşfedilir. Bu dönemde dünyada bırakılan izler üçgen biçimindedir. Bugün halen yoların kenarında ve hareketi temsil eden levhaların üçgen zeminde anlatılmaları bunun içindir. Yani üçgen göçebe yaşam tarzının bir sembolüdür. Yüzyıllardır göçebe bir kavim olarak dünya üzerinde dolaşan İsrailoğullarının Yakup kavminin günümüzdeki devleti olan İsrail’ in bayrağının iç içe geçmiş iki üçgenden oluşması konuya bu açıdan bakıldığında anlam kazanır. Buna karşılık bundan yaklaşık 12.000 yıl önce insanoğlu topraktan çıkan bitkilerin gelişimini belirli düzeylerde kontrol edebileceğini fark eder. Önceleri ağaçlık alanlarda ağaç kabuklarının soyulması ve yaprakların dökülerek toprak üzerinde çürümesi sonucu oluşan yumuşak zeminde başlayan tarımsal faaliyetler sabanın bulunması ile zamanla geniş arazilere yayılır. Ortaya çıkan en önemli sonuç insanların doğaya bağımlılığının bir nebze olsun azalmış olmasıdır. Artık Ademoğlu beslenebilmek için Kabil misali sürekli dolaşmak zorunda değildir. Kendi yiyeceğini üretmeye başlamıştır. Dolayısıyla artık verimli bir arazide iklim el verdiği sürece kalıcı olabilir. Kalıcı ikametgahlar aynı zamanda yeryüzünde bıraktığı izleri de değiştirmiştir atalarımızın. Üçgen çadırlarda yaşayanlar artık bir kısmı ağaçtan diğer bir kısmı ise taştan kendilerine kalıcı ikametgahlar yani kulübeler yapmaya başlarlar. Ve dikdörtgenler prizması şeklindeki köşeli cisimler yeryüzünde kalıcılığın izlerine dönüşmeye başlar dönem insanları için. İşte bugün bir bölgeye ait hız sınırının dikdörtgen içinde yazılması gibi kapı numaralarımızın da dikdörtgen bir zemine yazılmasının arkasında böyle bir arka plan mevcuttur. Yani orada kalıcılığımızın simgesidir Konunun edebiyattaki yansımalarıyla ilgili bilgi almak amacıyla aşağıda linki olan youtube kanalımı takip edebilirsiniz. Aydınlık günlerde görüşmek üzere…

Youtube        : Literary Voice

www.youtube.com channel UCfD3GneTfcS23YAQdy4GfJA?view_as subscriber

Instagram      : literaryvoice

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve duzcemeydan.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.