Şimdi maçlardaki şiddet konuşuluyor ya; sporcuların, taraftarların birbirlerini sopa ile kovalaması öldüresiye vurması çok mu garip geldi. Ya da bir psikopatın bir kediyi dakikalarca vurarak öldürmesi.
***
Filmi bir geriye sarın lütfen.
Mesela, ‘yüzde 50’yi evde zor tutuyorum’ sözünü hatırladınız mı?
***
Soğuk bir kış gecesi televizyondaki haberleri izlerken, ekrana gelen görüntü karşısında kanımın donduğunu hissettim… Dışarıdaki soğuktan öte, bu görüntü beni titretti. Adamın biri bir bahçe içerisindeki ‘kardan adama’ yumruk sallıyordu.
Bu hareketin anlamını bulmaya çalışırken, bu kez, yine adamın biri önünde giden kedi’ye tekmeyi savurdu… Sonraki gün yine bir başkasının, bu kez, kedinin dört ayağını birden kestiğini gördüm.
Son haberlere göz attığımda dehşetin boyutu daha da belirgin hale gelmişti. Meğer daha neler olacakmış!
Ereğli’de 4çocuk, okul bahçesinde kale direğine bağladıkları15 yaşındaki çocuğa yaklaşık 3 saat boyunca işkence yaptılar. Sonunda da kulağını kestiler.
İstanbul’da yine 4 kişi gasp için bir adamı öldüresiye dövdü. Yetmedi, dere yatağına attılar.
Güya ünlü bir iş adamı, araçla yolda ilerlerken, tartıştığı hamile bir kadının arabasının üzerine çıkıp, tepindi.
***
Eğer…
Siyasi rant uğruna mafya liderini ‘vatansever’, din bezirganını ‘muhterem’ olarak gören bir toplum üretiliyorsa, bu görüşte olanların diğer kesimlere karşı ‘kin’ duymaması mümkün değildir.
Eğer…
‘Partimize oy atmayanların kanını tahlile göndermek lazım, kanı bozuklar”, “Referandumda yüzde 50'yi geçemezsek, iç savaşa hazırlanın” diyerek, memleketi bu zihniyetle yönetmek isteyenlerin olduğu bir ortamda, bu görüşte olanların diğer kesimlere karşı ‘kin’ duymaması mümkün değildir.
Eğer…
Tabancalarıyla poz verip, bu silahlı fotoğraflarını sosyal medyada yayınlayıp, ‘bize oy vermeyenleri sokaklarda bekliyoruz” diyenler ve ‘troll’ üretip bunu örgütsel olarak planlayıp parti propagandası yapılırsa, bu görüşte olanların diğer kesimlere karşı ‘kin’ duymaması mümkün değildir.
Eğer…
Seçimler için, kahve köşelerinde “Rabbimin izniyle, bu partiyle pazara kadar değil mezara kadar gideceğiz inşallah. Bu düşmanları da bu memleketten yok edene kadar, kanımızın son damlasına kadar mücadele verip Rabbimin izniyle bunların içte ve dışta anasını belleyeceğiz arkadaşlar” diye haykırıldığında, bu görüşte olanların diğer kesimlere karşı ‘kin’ duymaması mümkün değildir.
Eğer…
Bu memleketi yönetecek bir güç olarak gençleri görüp de onlara ‘kindarlık’ tavsiye edilirse bu yola çıkanların diğer kesimlere karşı ‘kin’ duymaması mümkün değildir. Çünkü ne olursa olsun kendinizin dışında kalan herkesi suçlu olarak görme gibi bir anlayışa sığınıp hem kendinizi hem de bütün olan bitenleri normalleştiren bir anlayışa dayanıyorsunuz.
Milleti paranoyak bir hale dönüştürdüğünüzü, toplumun tüm insani değerlerini katlettiğinizi görmüyor musunuz?