‘Kötülük’ her ne kadar yaralayıcı, yıpratıcı, ve yıkıcı olsa da bir ‘durumdur’. Oysa ‘leş’ halini, çürümüşlüğü insani kavramlarla açıklamak çok zordur. Bu durum insanın yaşarken çürümesidir.
Mesela, 6 yaşındaki çocukla evlenmek çok büyük kötülüktür ama tutuklanan tarikatçı için eylem yapmak ‘leş’tir.
Kübra bebeğin açlıktan ölmesi kötülüktür ama açlıktan ölmediğini ispat için kurumların karartma yapması ‘leş’tir.
***
Mesela:
Adana’nın Aladağ ilçesine bağlı tarikata bağlı bir yurtta yangın çıktı. Çıkan yangında 11’i öğrenci 12 kişi yaşamını yitirdi.
Bilirkişi tarafından hazırlanan olay yeri inceleme tutanağında, yangına eskimiş olan elektrik şalterinin yol açtığı, tartışmalar neden olan yangın merdiveni kapısının kolu olmadığı, ayrıca yönetmelik dışına çıkılıp ısıya dayanaklı olmayan PVC kapı takıldığı, acil çıkış kapıları bulunmadığı, camların demirle kesilerek açılabildiği yer aldı.
Kısaca Aladağ’da bir kaza yoktu, açıkça cinayet vardı.
Faciadan İKİ GÜN sonra tarikatçıların avukatı Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu. Dilekçede diri diri çocukların yandığı yurdun buzdolabında bulunan 35 KİLO etin kendilerine teslim edilmesini istiyordu.
1 Aralık tarihli TUTANAKTA karar açıklaması vardı:
“01.12.2016 tarihinde saat 15,30 civarında Aladağ polis merkezine bağlı 86500 kod nu’lu ile Aladağ Cumhuriyet Başsavlığı 2016/447 no’suna göre Aladağ Kız Yurduna gidilmiş, bahse konu olan yurt içinde derin dondurucu 2 adet buzdolabı ve yurdun arka dış duvarına yaslanmış buzdolabı içerisinde bulunan, bozulacağı düşünülen tahmini, çözülmüş olarak 35 kilo ağırlığındaki et’ler bahse konu şüpheli şahsa teslim edilmiş, ayrıca derin dondurucu tabir edilen 2 adet buzdolabı içerisindeki donmuş etler ise donmuş olmasından dolayı alev almamış ve dolap içerisinde kalmıştır. İş bu tutanak tarafımızdan mahallinde imza altına alınmıştır."
***
Bu kafayı ve zihniyeti, KÖTÜLÜĞÜN bizi götürdüğü yeri anlatmaya devam edeceğim.