Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Atilla GÖSTERİŞLİ
Köşe Yazarı
Atilla GÖSTERİŞLİ
 

ÜLKEMİZE İHANET EDİYORSUNUZ!

  Türkiye’de yaşamak uzun zamandır her sabah aynı anda birçok cephede savaşmaya uyanmak anlamına geliyor. Şiddet, zulüm, insanlık suçları ve adaletsizlik günlük yaşamımızın olağan bir parçası haline gelmiş durumda. Başkalarının acılarına olan hassasiyetimiz ise kısa süreli sınırlı kalabiliyor, tanık olduğumuz vahşeti kısa sürede gündemden düşürüp “kanıksayabiliyoruz”. Çünkü bir sonraki acı, son sürat üzerimize geliyor. Bugüne kadar bizi alıştırmaya çalıştıkları her eylem fazlasıyla olduğu için artık görünür oluyor Bebekten katil yaratan karanlığın bileşenlerini sorgulamadıkça ve sadece sonuca odaklandıkça yaşam merkezli insan anlayışından fersah fersah uzaklaşıyoruz. Adaletin olmadığı, masumların acı çektiği, suçluların ise cezasız kaldığı bir dünya içinde kalıyoruz. Sağlıksız bir ormanın içindeki, sağlıksız bir ağacın üzerindeki yaprağın sağlıklı olması mümkün değil. Bir toplumun sağlığını iyileştirmek ve onarıcı adalet seçeneklerini konuşmak yerine hapis cezalarının süresine odaklandıkça, canlılara yönelik hiçbir şiddet türü tamamen sona ermiyor, çünkü failler cezanın “yatarı”na bakıyorlar sadece. Ülkede kol gezen mafya ve çeteler, katledilen kadın ve çocuklar, toplumsal alanlara yayılan şiddet... Halk büyük bir güvensizlik içerisinde. Sorunların kaynağı rejim ise ortaya çıkan her skandalı münferit bir mesele olarak lanse ediyor. Toplum hem güvenmiyor hem de kendini güvende hissetmiyor. Siyasal İslamcı rejim ülkeyi ekonomik, toplumsal, siyasal, ahlaki her alanda büyük bir çöküşe sürüklemiş durumda. Halkın büyük çoğunluğu ekonomik ve sosyal bir yıkım ve sefalet içinde. Türkiye mafya ve çetelerin mahalleleri parsellediği, özelleştirilmiş sağlık sisteminin çeteler eliyle bebek mezarlığına dönüştüğü her haliyle çürümeye terk edilmiş bir ülke durumunda. Bu ülkeye ihanet ediliyor. Ne demişti Erdoğan, tekrarlayalım: “…bu hakikati görmezden gelmek, ertelemek, siyasi çıkarlar için istismarına yeltenmek çok açık ve net söylüyorum ki, ülkemize ihanet etmek demektir”. Gerçekten ihanet ediyorsunuz!         Tüm ifadeler: 3636    
Ekleme Tarihi: 21 Ekim 2024 - Pazartesi

ÜLKEMİZE İHANET EDİYORSUNUZ!

 
Türkiye’de yaşamak uzun zamandır her sabah aynı anda birçok cephede savaşmaya uyanmak anlamına geliyor. Şiddet, zulüm, insanlık suçları ve adaletsizlik günlük yaşamımızın olağan bir parçası haline gelmiş durumda.
Başkalarının acılarına olan hassasiyetimiz ise kısa süreli sınırlı kalabiliyor, tanık olduğumuz vahşeti kısa sürede gündemden düşürüp “kanıksayabiliyoruz”. Çünkü bir sonraki acı, son sürat üzerimize geliyor. Bugüne kadar bizi alıştırmaya çalıştıkları her eylem fazlasıyla olduğu için artık görünür oluyor
Bebekten katil yaratan karanlığın bileşenlerini sorgulamadıkça ve sadece sonuca odaklandıkça yaşam merkezli insan anlayışından fersah fersah uzaklaşıyoruz. Adaletin olmadığı, masumların acı çektiği, suçluların ise cezasız kaldığı bir dünya içinde kalıyoruz.
Sağlıksız bir ormanın içindeki, sağlıksız bir ağacın üzerindeki yaprağın sağlıklı olması mümkün değil. Bir toplumun sağlığını iyileştirmek ve onarıcı adalet seçeneklerini konuşmak yerine hapis cezalarının süresine odaklandıkça, canlılara yönelik hiçbir şiddet türü tamamen sona ermiyor, çünkü failler cezanın “yatarı”na bakıyorlar sadece.
Ülkede kol gezen mafya ve çeteler, katledilen kadın ve çocuklar, toplumsal alanlara yayılan şiddet... Halk büyük bir güvensizlik içerisinde. Sorunların kaynağı rejim ise ortaya çıkan her skandalı münferit bir mesele olarak lanse ediyor.
Toplum hem güvenmiyor hem de kendini güvende hissetmiyor.
Siyasal İslamcı rejim ülkeyi ekonomik, toplumsal, siyasal, ahlaki her alanda büyük bir çöküşe sürüklemiş durumda. Halkın büyük çoğunluğu ekonomik ve sosyal bir yıkım ve sefalet içinde. Türkiye mafya ve çetelerin mahalleleri parsellediği, özelleştirilmiş sağlık sisteminin çeteler eliyle bebek mezarlığına dönüştüğü her haliyle çürümeye terk edilmiş bir ülke durumunda.
Bu ülkeye ihanet ediliyor. Ne demişti Erdoğan, tekrarlayalım: “…bu hakikati görmezden gelmek, ertelemek, siyasi çıkarlar için istismarına yeltenmek çok açık ve net söylüyorum ki, ülkemize ihanet etmek demektir”.
Gerçekten ihanet ediyorsunuz!
 
Bir 1 kişi ve yazı görseli olabilir
 
 
 
Tüm ifadeler:

3636

 
 
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve duzcemeydan.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.