Toplum olarak bir seçim yaptık, bir seçim daha yapacağız.
İkisi birbirinden farklı seçimler tabi.
Mesela biz mayıs ayında ne seçtik.
20 yıldır Hükümette bulunanları, yeniden seçtik.
Tekrar seçildiler ve yeniler artık. Önceki dönemlerindeki olup bitenlerle ilgili hiç bir sorumlulukları yok belli ki! Baksanıza yepyeni gıcır gıcır ses geliyor hepsinden.
Seçeli 3 ay oldu.Her ne kadar seçtiklerimiz görülmemiş yetkilerle 20 yıldır memleketi yönetmiş olsalar da.
Gördünüz mü?
Muhalefetin seçim buhranında bol keseden dağıtarak berbat halde olan ekonomiyi daha berbat etmiş olmasını bile hiç önemsemeden bakın nasıl toparladılar, ekonomiyi, hukuku, eğitimi, göç sorununu vs.
Herkes seçim öncesi çok memnundu, şimdi çok daha memnun gidişattan.
Mesela; Memur memnun, hele işçi zaten memnun, esnaf memnuniyetten delirecek vaziyette, emekli mi? Emekli desen memnuniyetten ölecek, o derece memnun.
Seçim öncesi muhalefetin yüzünden yangın yerine dönen memleket, şimdiler de güllük gülistanlık.
Herkesin yediği önünde, yemediği arkasında. Doymak bilinmiyor, mübarek Deniz-Derya ye babam, de babam.
Hal böyle olunca, yeni seçim çok daha kolay
Yerel seçim bu. Düzce şehri de aynı misal. Hatta fazlası var 30 yıldır aşağı yukarı aynı eller ile yönetiliyor.
Düzce'nin bu 30 yıllık yönetim serüveninde çevre illere nazaran ne kadar, ama ne kadar üstün bir gelişme sergilediğini tüm Düzceliler yaşayarak görüyor ve tecrübe ediyorlar.
Dolayısıyla da seçim yapmaları da yine bu sebeple çok kolay olacak.
Hele hele son dönem de ciddi hükümet desteğinin etkisi ile kuşe kağıda basılı seçim broşüründeki, şimdiler de yarım yamalak kalmış akıbetlerini hiç kimse ama hiç kimsenin bilmediği proje adı altındaki vaatlerin belirsizliği, Düzceliler de bir başka mutluluk, tekrar tekrar seçmek için bir başka seçim hevesi ve de ısrarla seçme isteği oluşturmuş durumda.
Eeee ne demişler; "İşin içinden çıkamıyorsan bildiğini yap ki! Düşünmek, sorumluluk almak zorunda kalmayasın."
İşte Düzceli vatandaşta muhtemelen hiç bir şekilde Adaya, güvenilirliğe, samimiyete, çalışkanlığa, her şeyden önce ihtiyaca ve adalate, vizyona- misyona bakmaksızın sorumluluk almak yerine tek bildiği şeyi yapacak sorgusuz sualsiz seçecek kararını bu yönde verecektir diye düşünüyorum.
Bana bunu düşündüren ise geçmiş yaşananların verdiği tecrübe.
Tek istegim ve mücadelem ise "YANILMAK"
Yeter bu kadar İRONİ sadede gel diyebilirsiniz.
Evet gerçeklerle bezenmiş ironi oldu benimki.
Ama burada ele alınacak olanlar ironi yapılanlardan ziyade gerçekler olmalı.
O zaman sizin hatırınız için kısaca şöyle sonlandırayım bahsi,
Düzceli yıllardır alamadığı hizmeti ve değeri görebilmek için bu kez güce yeltenip kandırılmayacak.
Çalışkanlığa, samimiyete, güvenirliğe şehrini teslim edecektir diyor, İşte bu söylemim de yanılmak istemiyorum.
Peki erken ama kulis var mı derseniz, sizler gibi benim de duyduğum isimler var ama resmi bir cesaret olmadığı müddetçe isimlerin de şu anlık bir önemi yok.
Fakat isimler konuşuluyor, belki de kimi potansiyel adayın kendisinin bile haberi yok ama isim konuşuluyor.
Kim mi bunlar,
Mesela
*Eski vekil Ümit Yılmaz
*Mesela 1994 Seçimleri DYP belediye başkan adayı Rıdvan Bilgin
*Mesela Son yılların Düzce siyasetinde en aktif ismi Yunus Özay Er.
*Mesela Düzce eski belediye başkanı Mehmet Keleş
*Mesela Son Seçimde Millet ittifakı 2.sıra milletvekili adayı Aslıhan Akbal Tüysüz
*Mesela Eski Düzce Üniversitesi Rektörü Nigar Demircan Çakar
Vatandaşın konuştuğu isimler bunlar, kendilerinin haberi var mı?
İçlerinden aday olan çıkar mı bilinmez.
Bilinen şu ki!
Mevcut belediye başkanı Faruk Özlü aday olur mu?
Yada partisi tarafından tekrar aday yapılır mı? Kimse bilemez.
Yani henüz o da belli değil.
Söz konusu isimlerden Nigar hanım ve Mehmet bey dışındaki isimlerin arkalarında duracak bir teşkilatları var gibi.
Onlar ise Kendi iç dünyalarında Düzce Kamuoyundaki karşılıklarına ve haklılıklarına güvenerek bağımsız aday olup kazanırım, kazanamazsam da kazandırmam diye düşünerek aday olurlar mı?
Yoksa bir teşkilatın adayı mı olmak için çaba sarf ederler beklemek görmek gerek.
Bu şehir de Süreç nasıl ilerleyecek hep birlikte yaşayıp göreceğiz.
MADEM Kİ!
İTİBARDAN TASARRUF OLMAZ.
Konudan bağımsız özel gündem olarak Ülkenin yakın dönemdeki tek yüz güldürücü olayı Kadın Voleybol Takımı Filenin Sultanlarının Avrupa şampiyonluğu başarısı için kızlarımızı bazı softa zihniyete inat Canı gönülden tebrik etmeden geçemeyeceğim..
Günü geldiğinde Tek eksik olan Olimpiyat şampiyonluğunu da alacaklarından hiç kuşkum yok.
Son sözümde Hükümet yetkililerine olacak.
Seçim sürecinde il il helikopterle, uçakla gezen bakanların, koloni halinde gidilen seyahatlerde itibardan tasarruf olmaz bakış açısıyla üçer beşer kalkan özel uçakları gören bu gözler.
Bu pırlanta kızlarımızın toplum olarak Dünyada yitip giden genel itibarımızı alın terleri ile yücelttikleri bu ortamda,
Yetkililer kızlarımızı bir uçak gönderip aldırabilseydiler, kendilerinin binmediği tarifeli uçağa bindirmeleselerdi.
Zaman zaman Softalardan farklı düşüne bildiklerine inanabilirdim.
Fakat şu an için şüphelerim var.
Saygıyla, sevgiyle, sıhhatle kalın.