Evet kabul görüyor ve bende kabul ediyorum ki. Ekonominin başında bir liyakât görüntüsü ve kokusu var ama henüz tadını görmedik, (İlk etapta zehir gibi tuzlu gelen kısmı saymıyorum.) Zira şuan ki tadı masaya servis dahi edilemez vaziyette. Eeee buna da geç gelen liyakât diyor, yaşarken izlemeye devam ediyoruz. İzlerken de görüyoruz ki! Liyakâtlilerin kendileri direkt söylemese de, dolaylı olarak, ülkenin son on yılının heba edildiğini,  Hele hele 2018-2023 arası yılların; siyasi hırslar, çok bilmişlik ve bir inat uğruna 'HİÇ' edilmiş olduğunu,  Sözcüklerinin arasında, sorulan sorulara verdikleri jest ve mimiklerle söylemeye çalıştıklarını net bir şekilde anlaşılıyor.      "AYUU ÇIKAAABİLÜÜÜ, TAŞŞ DÜŞEEEBİLÜÜÜ."  Hâl böyleyken, Merkez Bankası Başkanı son olarak özetle hepimize şöyle söyledi, Vatandaş olarak sizin ÜMÜĞÜNÜZÜ sıkmaya devam edeceğiz, ama ortalık öyle BERBAT durumda ki! Ne kadar ÜMÜĞÜNÜZÜ SIKSAK da Bu berbat durum 2025 yılı içerisinde belki "DÜZELMEYE BAŞLAR" Düşünsenize şuan için yalandan açıklanan Enflasyon %38, fakat 2024 yılı içinde %60-70 lere çıkacağı öngörülüyor,  Temenni ediyorlar ki, bu rakamlardan daha yüksek olmasın. Daha sonra aşağıya doğru düşsün. Yahu boşuna bizi rakamlarla yormadan açık açık "Bir kaç yıl sizden haddinden fazla alacağız alacağız alacağız,  Sonra bakacağız düzelme ihtimali var mı? Baktık düzelme var almaya devam edeceğiz, tüm geçici vergiler de kalıcı olmaya devam edecek" desenize. Bir de bu arada Maliye bakanı ve Merkez Bankası başkanının yaptığı açıklamaları, Destek mahiyetinde konuşmalar yapan ekonomistlerinde cümleleri şöyle bitiyor.  "Ayuu çıķaaabilüüü, taşş düşeeebilüüü."  yani geçmişte DOGMATİK eylemlerle berbat edilmiş ortamda, geç kalınmış liyakat ile ama hem tek taraflı hemde korkunun gölgesi altında, PRAGMATİK eylemlerin yine korku gölgesinin sahiplerinin siyasi ikballeri devreye girip yarıda kesilebilir. Memlekete ne olacakmış kimin umurunda, yeter ki "Padişahım çok yaşa" Tüm bunlar olurken ekonomi duayeni Sayın Cumhurbaşkanı da boş mu duruyor, tabii ki boş durmuyor. ALTIN VARAKLI koltukta ZAMLI MAAŞI ile halkına seslenerek, "Verim Ekonomisinde yana olalım, tasarruf ekonomisinden yana olalım, israf ekonomisini bir kenara koyalım" diyor. Benimde aklıma imam ve Cemaat ilişkisi geliyor, tabi cemaat o kimilerinin iyi bildiği cemaatlerden değil. Kastım cami cemaati. Hani hoca bilmem ne yapınca, cemaat de bilmem ne yaparmış ya. İşte o misal önce abdestinizi tutmayı bilin, milletin ishali millete kalsın.  Sıklıkla denir ya "Dinime söven de, Müslüman olsa" Velhasıl! Memleket kim kime dum duma, uçurumdan uçtu. Aşağıya doğru yuvarlanıyor. Garibim emekli de, meclis tatilden dönse de, reisleri ağızlarına bir bal çalsa diye bekliyor.  Bugüne kadar hep meclis ile yönetildi ya memleket. Tabi meclis, çoğunluk ve demokrasi kavramları çok önemli, Totaliter bir hissiyat hiç olmadı son 10 yılda bu ülke de. Onun için hele bir meclis tatilden çıksın. O zamana kadar ölen ölür kalan sağlar bizimdir.  Nasıl olsa ilk sandıkta gidip paşa paşa oylarını blok şeklinde firesiz verirler. Hay maşallah. Gel de bu istikrarlı ''VARAGELE'' yi alkışlama.   *** Konu dan nispeten bağımsız, iktidar muhalif tüm MİLLETVEKİLLERİNE iyi tatiller diliyorum. Bol bol su içsinler, yok yok sıcaklardan dolayı söylemedim. Aman Kursaklarında kalmasın diye söyledim. Kursaklarında ne kalmasın diye sormayın onlar zaten biliyor. Saygıyla, sevgiyle, sıhhatle kalın