Sevgili Atamın veciz cümleleri ile başlamak istiyorum.
"Eğitimdir k! Bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder."
Mustafa Kemal ATATÜRK
Hasarlı okul binaları,
Yerine bir türlü doğru organize edilemeyen okul binaları,
Çok iyi şeyler yaptığını savunan yerel yöneticiler,
Yaşananları sadece seyreden iki farklı döneme ait biri aynı vekil olmak üzere 6 milletvekili,
Halk ile siyaset arasına girmekten çekinen mülki amirler,(İmtina etmekte haklılar zira araya girince neler olabileceğini hep birlikte Duzce lisesi ismi konusunda gördük)
Biraz kafasını kaldırınca görevden alınan okul müdürleri, öğretmenler,
Doğru olanın yapılması için mücadeleyi bırakmayan veliler,
Düzcenin marka değeri ve anıları için mücadele eski mezunlar
İnatla siyasete kendini alet edip güç gösterisi yaptığını zanneden ama bu dünyanın Sultan Süleyman'a kalmadığını bilmeyen il müdürleri.
Tam da burada yine çok değerli bulduğum,
Bilge Filozof Platon nam-ı diğer Eflatun der ki!
"Demokrasi eğitim işidir. Eğitimsiz kitlelerle demokrasiye geçilirse oligarşi olur. Devam edilirse demagoglar türer. Demagoglardan da diktatörler çıkar."
Platon
Pardon ama Sevgili yetkililer sorarım size, bu şehirde ne zaman eğitime zaman ayrılacak, şehrin gelecek nesilleri bu entrikalardan ne zaman sıyrılacak, bu saçmalıklar ne zaman bitecek de, değerli eğitimciler ne zaman çocuklarımızı geleceğe hazır edecek.
Seçilmişinden atanmışına çok değerli il yöneticilerimiz biliyorsunuzdur ama yine de tekrar edeyim ki.
Coğrafi olarak böyle stratejik bir bölge de konumlanmış bir tarafında Başkent Ankara bir tarafında metropol İstanbul olan Düzce ili aslında çok şanslı gibi gözüksede ne ekonomik, ne de konumuz olan eğitim verilerinde hiç de bu şansı kullanabiliyormuş gibi gözükmüyor.
Nasıl mı?
Her ne kadar en güncel bilgiye ulaşamamış olsam da bu bilgiler öyle her yıl gündem olan bilgiler olmuyor. 2011 verilerine göre bulunduğumuz coğrafya ya rağmen bu şehir okuma yazma bilmeyenler sıralamasında 34. Sırada
Yine bu şehirde Tüik verilerine göre 15 yaş üstü nüfusun %30 u ilkokul mezunu, 15 yaş üstü nüfusun %22 si ortaokul, %20 si lise mezunu iken, bu veri yüksekokul ve Fakülte diplomasına sahip olanların oranı %7 ye kadar düşüyor.
Türkiye de 2022 yılında ilkokula başlama çağındaki bir bireyin en yüksek eğitim seviyesini tamamlayana kadar eğitim hayatında geçirmesi gereken süre 18,2 yıl olarak ortaya çıkarken, şimdi sıkı durun, Düzce de ise 2018-2022 yılları arasındaki Tüik verilerine göre bir birey ortalama muhtemel eğitim seviyesi 6,8 yıl olarak tespit edilmiş.
Bu süreler içerisindeki eğitimin kalitesini konuşmaya gerek bile duymuyorum çünkü o malesef Türkiye genelinde yerle yeksan olmuş durumda Düzce'de ne olabilir, ne düzeyde olabilir ki!
Hâl böyle iken şehrin önceliği; Eğitim ve eğitim kurumları, öğrenciler, öğretmenler ve hatta velilerin davranış biçimleri ve imkânları olması gerekirken. Her yetkili kendi siyasi ilişkileri ve dolayısıyla koltukları zarar görmesin diye asıl sorunların çözümüne eğilmek yerine siyasi erklerin yönlendirmesi ile hareket ediyorlar.
Son yaşanan çalkantılı sürecin ardından bundan sonraki süreçte, yerel yada ulusal medyada; Okulların projeleri, mezun ettikleri üst düzey başarılı öğrenci sayıları ile ülke gündeminde olacağımız günlerin yakın olması ümidiyle, Yeni Valimiz Sayın Selçuk Aslan ve Yeni İl milli eğitim müdürümüz Sayın Emrullah Aydın'a güven ve inancım olduğunu belirtmek isterim.
Dünyaca ünlü yazar Tom Peters In şu sözü ile de bitirmek isterim.
"İşler yolunda ise eğitim bütçenizi iki katına çıkarın, eğer kötü gidiyorsa dört katına."
Tom Peters
Saygıyla, sevgiyle, sıhhatle kalın.