Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Mehmet AKAY
Köşe Yazarı
Mehmet AKAY
 

Cumhurbaşkanlığı Seçimi İkinci Tura Kalır mı?

    Nihayet seçim sathına girmiş durumdayız. Cumhurbaşkanı adayları ve meclise girecek milletvekili listeleri belli oldu. 14 Mayıs günü Türkiye siyasi açıdan önemli bir karar verecek. Gerek iç siyasette, gerek uluslararası alanda Türkiye’nin konumu, yönelimi bu seçimle belirlenecek. Ekonomik kriz, göçmen sorunu, depremin yarattığı yıkım yeni iktidarın kucağında bulacağı konu başlıkları.    Deprem ve seçim kampanyaları   Yaşadığımız deprem siyasi partilerin önceki dönemlerde yürüttükleri seçim kampanyalarından farklı bir gizergâhı benimsemelerine neden oldu. Sosyal medya, kapalı salon toplantıları, şehir ziyaretlerinde spontane oluşan küçük mitingler şu ana kadar öne çıkanlar. Ramazan bayramı vesilesiyle geniş katılımlı iftar programları da bu kampanyanın bir parçası. Sanırım bayramla birlikte büyük mitinglerle süreç sonlanacak.    Seçim sonucuna ilişkin kanaatler   Katılımın yüksek beklendiği seçimde iki ana konu kamuoyu tarafından netleşmiş gibi gözüküyor. Birincisi; yayınlanan anketlere bakıldığında seçimin ikinci tura kalacağı yönde.Halkların Demokratik Partisi'nin içinde yer aldığı Emek ve Özgürlük İttifakı geçtiğimiz aya kadar Cumhurbaşkanı Adayı çıkarma konusunda henüz karar vermemişti. Millet İttifakı’nın seçim stratejisi de HDP’nin aday çıkaracağı doğrultusundaydı.    Seçimin ikinci tura kalacağı çok önceden öngörülüyordu. Emek ve Özgürlük İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı çıkarmayacağını açıklamasıyla ilk turda farkla Kılıçdaroğlu’nun alacağı yönünde bir kanaat oluşmuştu. Ancak çok kısa sürdü, Muharrem İnce’nin cumhurbaşkanı adayı olarak açıklanması yeniden önceki seçim öngörülerine dönülmüş oldu. Yani HDP’nin aday çıkarıp çıkarmamasının dün de pek önemi yoktu bugünde yok. Sinan Oğan’ın adaylığı da seçim sonuçlarını değiştirecek nitelikte değil.   İkinci konu; ikinci turda cumhurbaşkanlığı kimin lehine sonuçlanacağıyla ilgili. Büyük ölçüde Kılıçdaroğlu lehine gerçekleşeceği yönünde. Muharrem İnce ve Sinan Oğan’a oy veren seçmen profili son kertede yüzünü Kılıçdaroğlu’na dönecektir. Muharrem İnce ve Sinan Oğan’ın bu yönde kamuoyuna çok taze açıklamaları var. Kendileri Erdoğan yönünde açıklama yapsalar bile tabanlarını tutmaları mümkün gözükmüyor. Bu iki liderin tabanı seküler, laik ve AKP karşıtı. Erdoğan’a yönelmeleri neredeyse imkânsız.    Erdoğan seçilse bile kolu kanadı kırık bir başkan olur   Buraya kadar bizi bekleyen seçim öngörüleri üzerinde genel bir kanaat oluşturmaktı. Seçime giren partilerin eğilimi,partileri destekleyen kamu bürokrasisinin pozisyonları ile ilgi çözümlemeleri bir başka yazıya bırakarak seçim sonrası meclisin yapısıyla ilgili birkaç anekdotu paylaşmak isterim. Çok açık ki Cumhurbaşkanlığı Seçimi ikinci tura kalsa da ilk turda meclis kendini yenileyecektir. Seçime giren partilere ve ittifaklara bakıldığında bizi bekleyen yeni meclis çok renkli ve radikal olacak. Bu da kim cumhurbaşkanı olursa olsun meclisi muhatap almak zorunda bırakacaktır. Türkiye’nin biriktirilmiş, ötelenmiş pek çok sorunu mecliste çözüm aranmasına yola açacaktır. Muhalefetin 300 milletvekili çıkarması demek, Erdoğan seçilse dahi meclis kanun çıkararak kararnamelerin önünü kesebilecektir. Yani Erdoğan’ın her hâlükârda kolu kanadı kırık seçilecektir. Muhalefet 360 milletvekili çıkarırsa Güçlendirilmiş Parlamento Sistemine dönmek için referandum garantilenmiş oluyor. 400 milletvekili çıkarılırsa meclis kendi içinde süreci hızla çözecektir.    Sandık kavgası çıkarmak iktidarın B planı olabilir   Söylemek istediğim Erdoğan seçilse de muhalefet kazanmış oluyor. Bütün verilere bakıldığında Erdoğan ikinci tur seçimlerinde kaybediyor. Benim kaygı duyduğum tek bir nokta var ve onu paylaşarak yazımı bitirmek istiyorum. Erdoğan’ın ittifak içine aldığı Hizbullah faktörü. Hizbullah’ın 90’lı yıllardaki rolünü bilmeyen yok. Bugünse başka bir rol verildiği açık. Hizbullah’ın legalleşerek meclise taşınma amacını Kürt sorununda yeni bir muhatap arayışı olarak yorumlamıştım. Ancak bu daha önce de yapılabilirdi. BBP’nin ittifak içine alınışını hangi yolla olduysa Hizbullah’taolabilirdi.    Seçim arifesinde gerçekleşmesi başka bir kaygı uyandırdı bende. Seçimi kaybedeceğini anlayan iktidar bileşenleri doğuda sandık kavgası çıkararak seçimleri mi erteleyecekler acaba diye düşündüm. BBP ve MHP’nin seçime ayrı listeyle girmeleri böyle bir durumda sorumluluğu üstlenmemelerini sağlar gibi gözükse de Cumhur İttifakı’n içinde olmaları sürece zımnen de olsa destek sunmuş gözüküyorlar.   Sandık kavgası ihtimali çok küçük, ama var. Böyle bir durum değişimin eşiğinde olan Türkiye’nin kaybı olur ve bedeli de çok ağır olur. Umarım hiç kimse buna yeltenmez.   Mehmet Akay* *: Şiirleri, anlatı, deneme, inceleme, söyleşi ve yazıları; Hürriyet Gösteri, Cumhuriyet Kitap Eki, Şiirden Dergisi, Mühür Dergisi, Sınırda, gibi ulusal dergilerde yer aldı. İlk şiir kitabı Gece Metrosu 1997'de Doruk Yayınları tarafından yayımlandı.Yazarın Charles Bukowski üzerine yazdığı makale ile katkı sunduğu Dâhiler ve Aşkları ikinci kitabı 2008 yılında İkaros Yayınları tarafından yayımlandı. Yazarın katkıda bulunduğu diğer kitap 2015 yılında İkaros Yayınları tarafından yayımlanan Aşk Üzerine Düşünceler kitabıdır. Ardıç Konuşması şiir kitabı 2017 yılında NoKitap Yayınları, 2020 yılında Ateşin Felaketi kitabı, 2021 yılında 80 Kuşağının Üç Şairi üzerine şiir inceleme kitabı, 2021 yılında Göle ağladım /Çöl oldum şiir kitabı Klaros Yayınları, 2022 yılında Gökyüzü Gazelleri şiir kitabı Şiirden Yayıncılık tarafından yayımlanmıştır. Mehmet Akay'ın bazı şiirleri bestekâr ve gitarist Hasan Cihat Örter tarafından bestelenmiştir.
Ekleme Tarihi: 13 Nisan 2023 - Perşembe

Cumhurbaşkanlığı Seçimi İkinci Tura Kalır mı?

 

 

Nihayet seçim sathına girmiş durumdayız. Cumhurbaşkanı adayları ve meclise girecek milletvekili listeleri belli oldu. 14 Mayıs günü Türkiye siyasi açıdan önemli bir karar verecek. Gerek iç siyasette, gerek uluslararası alanda Türkiye’nin konumu, yönelimi bu seçimle belirlenecek. Ekonomik kriz, göçmen sorunu, depremin yarattığı yıkım yeni iktidarın kucağında bulacağı konu başlıkları. 

 

Deprem ve seçim kampanyaları

 

Yaşadığımız deprem siyasi partilerin önceki dönemlerde yürüttükleri seçim kampanyalarından farklı bir gizergâhı benimsemelerine neden oldu. Sosyal medya, kapalı salon toplantıları, şehir ziyaretlerinde spontane oluşan küçük mitingler şu ana kadar öne çıkanlar. Ramazan bayramı vesilesiyle geniş katılımlı iftar programları da bu kampanyanın bir parçası. Sanırım bayramla birlikte büyük mitinglerle süreç sonlanacak. 

 

Seçim sonucuna ilişkin kanaatler

 

Katılımın yüksek beklendiği seçimde iki ana konu kamuoyu tarafından netleşmiş gibi gözüküyor. Birincisi; yayınlanan anketlere bakıldığında seçimin ikinci tura kalacağı yönde.Halkların Demokratik Partisi'nin içinde yer aldığı Emek ve Özgürlük İttifakı geçtiğimiz aya kadar Cumhurbaşkanı Adayı çıkarma konusunda henüz karar vermemişti. Millet İttifakı’nın seçim stratejisi de HDP’nin aday çıkaracağı doğrultusundaydı. 

 

Seçimin ikinci tura kalacağı çok önceden öngörülüyordu. Emek ve Özgürlük İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı çıkarmayacağını açıklamasıyla ilk turda farkla Kılıçdaroğlu’nun alacağı yönünde bir kanaat oluşmuştu. Ancak çok kısa sürdü, Muharrem İnce’nin cumhurbaşkanı adayı olarak açıklanması yeniden önceki seçim öngörülerine dönülmüş oldu. Yani HDP’nin aday çıkarıp çıkarmamasının dün de pek önemi yoktu bugünde yok. Sinan Oğan’ın adaylığı da seçim sonuçlarını değiştirecek nitelikte değil.

 

İkinci konu; ikinci turda cumhurbaşkanlığı kimin lehine sonuçlanacağıyla ilgili. Büyük ölçüde Kılıçdaroğlu lehine gerçekleşeceği yönünde. Muharrem İnce ve Sinan Oğan’a oy veren seçmen profili son kertede yüzünü Kılıçdaroğlu’na dönecektir. Muharrem İnce ve Sinan Oğan’ın bu yönde kamuoyuna çok taze açıklamaları var. Kendileri Erdoğan yönünde açıklama yapsalar bile tabanlarını tutmaları mümkün gözükmüyor. Bu iki liderin tabanı seküler, laik ve AKP karşıtı. Erdoğan’a yönelmeleri neredeyse imkânsız. 

 

Erdoğan seçilse bile kolu kanadı kırık bir başkan olur

 

Buraya kadar bizi bekleyen seçim öngörüleri üzerinde genel bir kanaat oluşturmaktı. Seçime giren partilerin eğilimi,partileri destekleyen kamu bürokrasisinin pozisyonları ile ilgi çözümlemeleri bir başka yazıya bırakarak seçim sonrası meclisin yapısıyla ilgili birkaç anekdotu paylaşmak isterim. Çok açık ki Cumhurbaşkanlığı Seçimi ikinci tura kalsa da ilk turda meclis kendini yenileyecektir. Seçime giren partilere ve ittifaklara bakıldığında bizi bekleyen yeni meclis çok renkli ve radikal olacak. Bu da kim cumhurbaşkanı olursa olsun meclisi muhatap almak zorunda bırakacaktır. Türkiye’nin biriktirilmiş, ötelenmiş pek çok sorunu mecliste çözüm aranmasına yola açacaktır. Muhalefetin 300 milletvekili çıkarması demek, Erdoğan seçilse dahi meclis kanun çıkararak kararnamelerin önünü kesebilecektir. Yani Erdoğan’ın her hâlükârda kolu kanadı kırık seçilecektir. Muhalefet 360 milletvekili çıkarırsa Güçlendirilmiş Parlamento Sistemine dönmek için referandum garantilenmiş oluyor. 400 milletvekili çıkarılırsa meclis kendi içinde süreci hızla çözecektir. 

 

Sandık kavgası çıkarmak iktidarın B planı olabilir

 

Söylemek istediğim Erdoğan seçilse de muhalefet kazanmış oluyor. Bütün verilere bakıldığında Erdoğan ikinci tur seçimlerinde kaybediyor. Benim kaygı duyduğum tek bir nokta var ve onu paylaşarak yazımı bitirmek istiyorum. Erdoğan’ın ittifak içine aldığı Hizbullah faktörü. Hizbullah’ın 90’lı yıllardaki rolünü bilmeyen yok. Bugünse başka bir rol verildiği açık. Hizbullah’ın legalleşerek meclise taşınma amacını Kürt sorununda yeni bir muhatap arayışı olarak yorumlamıştım. Ancak bu daha önce de yapılabilirdi. BBP’nin ittifak içine alınışını hangi yolla olduysa Hizbullah’taolabilirdi. 

 

Seçim arifesinde gerçekleşmesi başka bir kaygı uyandırdı bende. Seçimi kaybedeceğini anlayan iktidar bileşenleri doğuda sandık kavgası çıkararak seçimleri mi erteleyecekler acaba diye düşündüm. BBP ve MHP’nin seçime ayrı listeyle girmeleri böyle bir durumda sorumluluğu üstlenmemelerini sağlar gibi gözükse de Cumhur İttifakın içinde olmaları sürece zımnen de olsa destek sunmuş gözüküyorlar.

 

Sandık kavgası ihtimali çok küçük, ama var. Böyle bir durum değişimin eşiğinde olan Türkiye’nin kaybı olur ve bedeli de çok ağır olur. Umarım hiç kimse buna yeltenmez.

 

Mehmet Akay*

*: Şiirleri, anlatı, deneme, inceleme, söyleşi ve yazıları; Hürriyet Gösteri, Cumhuriyet Kitap Eki, Şiirden Dergisi, Mühür Dergisi, Sınırda, gibi ulusal dergilerde yer aldı. İlk şiir kitabı Gece Metrosu 1997'de Doruk Yayınları tarafından yayımlandı.Yazarın Charles Bukowski üzerine yazdığı makale ile katkı sunduğu Dâhiler ve Aşkları ikinci kitabı 2008 yılında İkaros Yayınları tarafından yayımlandı. Yazarın katkıda bulunduğu diğer kitap 2015 yılında İkaros Yayınları tarafından yayımlanan Aşk Üzerine Düşünceler kitabıdır. Ardıç Konuşması şiir kitabı 2017 yılında NoKitap Yayınları, 2020 yılında Ateşin Felaketi kitabı, 2021 yılında 80 Kuşağının Üç Şairi üzerine şiir inceleme kitabı, 2021 yılında Göle ağladım /Çöl oldum şiir kitabı Klaros Yayınları, 2022 yılında Gökyüzü Gazelleri şiir kitabı Şiirden Yayıncılık tarafından yayımlanmıştır. Mehmet Akay'ın bazı şiirleri bestekâr ve gitarist Hasan Cihat Örter tarafından bestelenmiştir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve duzcemeydan.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.