Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Mehmet AKAY
Köşe Yazarı
Mehmet AKAY
 

Muhalefetin Yerel Seçimlerden Beklentisi Hüsranla Sonuçlanabilir!..

Tastamam 6 ay kaldı yerel seçimlere. Yüksek Seçim Kurulu yerel seçimi 2024 yılı Mart ayın son pazar günü olan 31 Mart olarak duyurdu. Seçim sathına girilmesine karşı muhalefet Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçim yenilgisinin yarattığı umutsuzluk basıncını henüz üzerinden silkelediği gözükmüyor. 14 gün arayla tamamlanan Cumhurbaşkanlık Seçimde muhalefetin kendi içinde yaşadığı didişme yenilgiye yol açmıştı. 6'lı Masa'dan kalkıp geri dönen Akşener, yenilginin sorumluluğunu CHP ve Kılıçdaroğlu'na yüklerken yerel seçimlere bağımsız adaylarla katılacağını duyurdu. İttifakın dağılması ve CHP içinden yükselen 'değişim' talebi muhalefetin yerel seçimlerde oldukça zorlanacağının işaretini bugünden vermekte. CHP'nin Kasım ayında yapacağı parti kurultayında büyük ihtimalle Kılıçdaroğlu, Özgür Özel ve diğer adayların karsında liderliğini tazeleyeceği gözüküyor. Ancak kurultay sonuçları CHP'yi yerel seçime güçlü taşıyacağı öngörüsü zayıf bir ihtimal. Yenilginin muhasebesi yapılmadan seçime gitmek 28 Mayıs günü yapılan 2. tur Cumhurbaşkanlığı seçimin ardından dağılan muhalefet, yenilginin muhasebesini yapmadan yerel seçime hazırlanması Türk siyasetinin geleneksel alışkanlığı olarak yorumlanmalı. Merkez sağ ve sol siyasetin sivil toplum ayağının zayıf olması ve parti içi demokrasinin eksikliği eleştiri ve özeleştiri kurumunu işletilmesinde en büyük engel olduğu Cumhurbaşkanlığı Seçim sonrasında yaşananlarla bir kez daha su yüzüne çıkmış oldu. Kılıçdaroğlu'nun, neo-faşit, göçmen ve Kürt düşmanı Ümit Özdağ ile yaptığı gizli protokol yalnız 6'lı Masa'dan gizlenmedi kendi partisinden de gizlediği ortaya çıktı. Eğer seçim kazanılsaydı Zafer Partisi'ne İçişleri Bakanlığı ve MİT Başkanlığı verilecekti. Böyle ucube bir durum başka bir ülkede yaşansaydı o parti lideri ya görevinden istifa eder, ya kendi partisi tarafından aforoz edilirdi. Oysa Kılıçdaroğlu pişkin pişkin parti kurultayına hazırlanıyor. Akşener'in gerek seçim sürecindeki tutumu, gerek sonraki süreç bir başka pişkinliğin örneği. Akşener, siyasi mücadeleyi öncelikle iktidara karşı vermesi gerekirken çok geri noktadan CHP'yi hedef almakla yetiniyor. Belki de kıran kırana pazarlıkla yeni mecliste kazandığı milletvekili sayısına belediye başkanlıkları katmak istiyor, kim bilir. Ama ne olursa olsun önümüzdeki seçimde muhalefetin işi gerçekten de zor. Yerel Seçimde İktidar mı Muhalefet mi Daha Avantajlı Muhalefet yerel seçimlere belediye başkanlığından ziyade haklı olarak iktidar mücadelesi gözüyle bakıyor. İktidar da aynı düşünceyle pozisyon almış durumda. Erdoğan, öncelikle İstanbul Belediye Başkanlığını almaya neredeyse yemin etmiş gibi gözüküyor. Çünkü İstanbul hem seçmen yoğunluğu, hem de Erdoğan’ın siyasi kariyerindeki rolü açısından çok önemli. Muhalefetse yerel seçimi Cumhurbaşkanlığı Seçiminin rövanşı olarak bellemiş durumda. Eğer muhalefet önceki seçimlerde elde ettiği belediye başkanlığını koruyup ve yanına birkaç belediyeyi de katarsa Erdoğan’ı erken seçime zorlayabilir. Dolaysıyla yerel seçimler genel seçim havasında geçeceğini şimdiden söylemek mümkün. Ancak yerel seçimlere Erdoğan ve Cumhur İttifakı daha moralli ve avantajlı durumda. Yeniden Refah Partisi ittifak dışı aday göstereceğini söylese de seçmen nezdinde ittifak yaşanacağı gözüküyor. Erdoğan cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından muhalefetin seçim öncesi dillendirdiği 'restorasyon' sürecini görece hayata geçirmesinin getirdiği avantaj ve sahip olduğu devlet olanakları da düşünüldüğünde seçim kazanmış Erdoğan İstanbul'u alma ihtimali çok yüksek. Böyle bir sonuç Erdoğan'ı güçlendireceği gibi yeni anayasa konusunda da eline güç katacaktır. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş Muhalefeti Kurtarabilir mi? Peki, İmamoğlu İstanbul'u yeniden kazanabilir mi. İmamoğlu artık eskisi kadar güçlü bir siyasi figür değil. Bunun nedeni iktidardan daha çok Kılıçdaroğlu ile yaşadığı siyasi rekabet oldu. CHP'nin parti bürokrasisi de İmamoğlu'nun yanında değil. Kılıçdaroğlu ve parti bürokrasinin desteği de olsa İmamoğlu'nun 2019'daki gibi yeniden seçilmesi ancak İstanbul'daki Kürt seçmenin tutumuna bağlı. Kılıçdaroğlu'nun Ümit Özdağ ile yaptığı gizli protokol Kürt siyaseti ve seçmeni üzerinde güvensizlik yarattı. Kılıçdaroğlu’nun ‘helalleşme’ sözünün nedenli samimi olmadığı ortaya çıktı. Kürt siyaseti Cumhurbaşkanlığı Seçiminde çıkardığı ders; aday çıkarmanın çok daha iyi tutum olacağı yönünde olmuştu. Dolaysıyla yerel seçimlerde Kürt siyaseti bağımsız adaylarla gireceğini şimdiden söyleyebiliriz. İmamoğlu, Kürt seçmenden tam desteği alamadığı sürece belediye başkanı olma olasılığı çok zayıf. İstanbul Belediye Başkanlığı seçim sonucu İmamoğlu'nun uzun vadede siyasi kariyerini de olumlu veya olumsuz yönde belirleyecektir.  Ankara adayı Mahsur Yavaş'ın belediye seçiminde zorlanacaktır. Yavaş'a karşı henüz AKP'nin adayı belli olmasa da başa baş bir mücadele sergilenecektir. Ankara’da yerleşik Kürt seçmen İstanbul'da alınan tutumun bir benzerini sergileyeceği çok açık. Yavaş'ın seçilmesi zorlaşacaktır. İzmir, Adana, Eskişehir, Mersin  gibi illerde CHP şanslı görünüyor. Eğer Akşener pazarlığa yanaşıp da Kılıçdaroğlu ile uzlaşırsa İzmir'de ya CHP, ya da CHP'nin desteklediği İyi Partili bir belediye başkanı seçilecektir. İstanbul ve Ankara yerel seçiminde çok açık ki, Kürtlerin desteği olmadan yerel seçim CHP ve muhalefet için hüsranla sonuçlanabilir. Yerel seçimden Erdoğan güçlü çıkarsa yeni anayasa için destek yalnız iktidar bileşenleri veya muhalefetteki muhafazakârlar olmayacak aynı zamanda Kürtler de olacaktır. Kürtler için yasal siyaset yapma kanallarını yeniden açmak ve Kürt sorunun ciddi bir muhatap bulmak siyasetin önceliği. Kürtlerin dışlandığı, yalnız bırakıldığı bir yerel seçim ve yeni anayasa tıkanan Türk siyasetini iyice açmaza sürükleyecektir.   Mehmet Akay Mehmet Akay, ilk şiir kitabı Gece Metrosu 1997'de Doruk Yayınları tarafından yayımlandı. Şiirleri, anlatı, deneme, inceleme, söyleşi ve yazıları; Hürriyet Gösteri, Cumhuriyet Kitap Eki, Şiirden Dergisi gibi ulusal edebiyat dergilerde yer aldı. Yazarın Charles Bukowski üzerine yazdığı makale ile katkı sunduğu Dâhiler ve Aşkları ikinci kitabı 2008 yılında yayımlandı. Kitapta yer alan inceleme yazısı daha sonra Sesli Kitap haline getirildi. Yazarın katkıda bulunduğu diğer kitap 2015 yılında Aşk Üzerine Düşünceler kitabıdır. Ardıç Konuşması şiir kitabı 2017 yılında, 2020 yılında Ateşin Felaketi kitabı, 2021 yılında 80 Kuşağının Üç Şairi üzerine şiir inceleme kitabı, 2021 yılında Göle ağladım /Çöl oldum şiir kitabını yayımladı. 2022 yılında Gökyüzü Gazelleri, 2023 yılında Ay Saati şiir kitabı Şiirden Yayıncılık tarafından yayımlanmıştır. Mehmet Akay'ın bazı şiirleri bestekâr ve gitarist Hasan Cihat Örter tarafından bestelenmiştir.  
Ekleme Tarihi: 05 Ekim 2023 - Perşembe

Muhalefetin Yerel Seçimlerden Beklentisi Hüsranla Sonuçlanabilir!..

Tastamam 6 ay kaldı yerel seçimlere. Yüksek Seçim Kurulu yerel seçimi 2024 yılı Mart ayın son pazar günü olan 31 Mart olarak duyurdu. Seçim sathına girilmesine karşı muhalefet Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçim yenilgisinin yarattığı umutsuzluk basıncını henüz üzerinden silkelediği gözükmüyor. 14 gün arayla tamamlanan Cumhurbaşkanlık Seçimde muhalefetin kendi içinde yaşadığı didişme yenilgiye yol açmıştı. 6'lı Masa'dan kalkıp geri dönen Akşener, yenilginin sorumluluğunu CHP ve Kılıçdaroğlu'na yüklerken yerel seçimlere bağımsız adaylarla katılacağını duyurdu. İttifakın dağılması ve CHP içinden yükselen 'değişim' talebi muhalefetin yerel seçimlerde oldukça zorlanacağının işaretini bugünden vermekte. CHP'nin Kasım ayında yapacağı parti kurultayında büyük ihtimalle Kılıçdaroğlu, Özgür Özel ve diğer adayların karsında liderliğini tazeleyeceği gözüküyor. Ancak kurultay sonuçları CHP'yi yerel seçime güçlü taşıyacağı öngörüsü zayıf bir ihtimal.

Yenilginin muhasebesi yapılmadan seçime gitmek

28 Mayıs günü yapılan 2. tur Cumhurbaşkanlığı seçimin ardından dağılan muhalefet, yenilginin muhasebesini yapmadan yerel seçime hazırlanması Türk siyasetinin geleneksel alışkanlığı olarak yorumlanmalı. Merkez sağ ve sol siyasetin sivil toplum ayağının zayıf olması ve parti içi demokrasinin eksikliği eleştiri ve özeleştiri kurumunu işletilmesinde en büyük engel olduğu Cumhurbaşkanlığı Seçim sonrasında yaşananlarla bir kez daha su yüzüne çıkmış oldu. Kılıçdaroğlu'nun, neo-faşit, göçmen ve Kürt düşmanı Ümit Özdağ ile yaptığı gizli protokol yalnız 6'lı Masa'dan gizlenmedi kendi partisinden de gizlediği ortaya çıktı. Eğer seçim kazanılsaydı Zafer Partisi'ne İçişleri Bakanlığı ve MİT Başkanlığı verilecekti. Böyle ucube bir durum başka bir ülkede yaşansaydı o parti lideri ya görevinden istifa eder, ya kendi partisi tarafından aforoz edilirdi. Oysa Kılıçdaroğlu pişkin pişkin parti kurultayına hazırlanıyor. Akşener'in gerek seçim sürecindeki tutumu, gerek sonraki süreç bir başka pişkinliğin örneği. Akşener, siyasi mücadeleyi öncelikle iktidara karşı vermesi gerekirken çok geri noktadan CHP'yi hedef almakla yetiniyor. Belki de kıran kırana pazarlıkla yeni mecliste kazandığı milletvekili sayısına belediye başkanlıkları katmak istiyor, kim bilir. Ama ne olursa olsun önümüzdeki seçimde muhalefetin işi gerçekten de zor.

Yerel Seçimde İktidar mı Muhalefet mi Daha Avantajlı

Muhalefet yerel seçimlere belediye başkanlığından ziyade haklı olarak iktidar mücadelesi gözüyle bakıyor. İktidar da aynı düşünceyle pozisyon almış durumda. Erdoğan, öncelikle İstanbul Belediye Başkanlığını almaya neredeyse yemin etmiş gibi gözüküyor. Çünkü İstanbul hem seçmen yoğunluğu, hem de Erdoğan’ın siyasi kariyerindeki rolü açısından çok önemli. Muhalefetse yerel seçimi Cumhurbaşkanlığı Seçiminin rövanşı olarak bellemiş durumda. Eğer muhalefet önceki seçimlerde elde ettiği belediye başkanlığını koruyup ve yanına birkaç belediyeyi de katarsa Erdoğan’ı erken seçime zorlayabilir. Dolaysıyla yerel seçimler genel seçim havasında geçeceğini şimdiden söylemek mümkün. Ancak yerel seçimlere Erdoğan ve Cumhur İttifakı daha moralli ve avantajlı durumda. Yeniden Refah Partisi ittifak dışı aday göstereceğini söylese de seçmen nezdinde ittifak yaşanacağı gözüküyor.

Erdoğan cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından muhalefetin seçim öncesi dillendirdiği 'restorasyon' sürecini görece hayata geçirmesinin getirdiği avantaj ve sahip olduğu devlet olanakları da düşünüldüğünde seçim kazanmış Erdoğan İstanbul'u alma ihtimali çok yüksek. Böyle bir sonuç Erdoğan'ı güçlendireceği gibi yeni anayasa konusunda da eline güç katacaktır.

Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş Muhalefeti Kurtarabilir mi?

Peki, İmamoğlu İstanbul'u yeniden kazanabilir mi. İmamoğlu artık eskisi kadar güçlü bir siyasi figür değil. Bunun nedeni iktidardan daha çok Kılıçdaroğlu ile yaşadığı siyasi rekabet oldu. CHP'nin parti bürokrasisi de İmamoğlu'nun yanında değil. Kılıçdaroğlu ve parti bürokrasinin desteği de olsa İmamoğlu'nun 2019'daki gibi yeniden seçilmesi ancak İstanbul'daki Kürt seçmenin tutumuna bağlı. Kılıçdaroğlu'nun Ümit Özdağ ile yaptığı gizli protokol Kürt siyaseti ve seçmeni üzerinde güvensizlik yarattı. Kılıçdaroğlu’nun ‘helalleşme’ sözünün nedenli samimi olmadığı ortaya çıktı. Kürt siyaseti Cumhurbaşkanlığı Seçiminde çıkardığı ders; aday çıkarmanın çok daha iyi tutum olacağı yönünde olmuştu. Dolaysıyla yerel seçimlerde Kürt siyaseti bağımsız adaylarla gireceğini şimdiden söyleyebiliriz. İmamoğlu, Kürt seçmenden tam desteği alamadığı sürece belediye başkanı olma olasılığı çok zayıf. İstanbul Belediye Başkanlığı seçim sonucu İmamoğlu'nun uzun vadede siyasi kariyerini de olumlu veya olumsuz yönde belirleyecektir. 

Ankara adayı Mahsur Yavaş'ın belediye seçiminde zorlanacaktır. Yavaş'a karşı henüz AKP'nin adayı belli olmasa da başa baş bir mücadele sergilenecektir. Ankara’da yerleşik Kürt seçmen İstanbul'da alınan tutumun bir benzerini sergileyeceği çok açık. Yavaş'ın seçilmesi zorlaşacaktır. İzmir, Adana, Eskişehir, Mersin  gibi illerde CHP şanslı görünüyor. Eğer Akşener pazarlığa yanaşıp da Kılıçdaroğlu ile uzlaşırsa İzmir'de ya CHP, ya da CHP'nin desteklediği İyi Partili bir belediye başkanı seçilecektir. İstanbul ve Ankara yerel seçiminde çok açık ki, Kürtlerin desteği olmadan yerel seçim CHP ve muhalefet için hüsranla sonuçlanabilir. Yerel seçimden Erdoğan güçlü çıkarsa yeni anayasa için destek yalnız iktidar bileşenleri veya muhalefetteki muhafazakârlar olmayacak aynı zamanda Kürtler de olacaktır. Kürtler için yasal siyaset yapma kanallarını yeniden açmak ve Kürt sorunun ciddi bir muhatap bulmak siyasetin önceliği. Kürtlerin dışlandığı, yalnız bırakıldığı bir yerel seçim ve yeni anayasa tıkanan Türk siyasetini iyice açmaza sürükleyecektir.

 

Mehmet Akay

Mehmet Akay, ilk şiir kitabı Gece Metrosu 1997'de Doruk Yayınları tarafından yayımlandı. Şiirleri, anlatı, deneme, inceleme, söyleşi ve yazıları; Hürriyet Gösteri, Cumhuriyet Kitap Eki, Şiirden Dergisi gibi ulusal edebiyat dergilerde yer aldı. Yazarın Charles Bukowski üzerine yazdığı makale ile katkı sunduğu Dâhiler ve Aşkları ikinci kitabı 2008 yılında yayımlandı. Kitapta yer alan inceleme yazısı daha sonra Sesli Kitap haline getirildi. Yazarın katkıda bulunduğu diğer kitap 2015 yılında Aşk Üzerine Düşünceler kitabıdır. Ardıç Konuşması şiir kitabı 2017 yılında, 2020 yılında Ateşin Felaketi kitabı, 2021 yılında 80 Kuşağının Üç Şairi üzerine şiir inceleme kitabı, 2021 yılında Göle ağladım /Çöl oldum şiir kitabını yayımladı. 2022 yılında Gökyüzü Gazelleri, 2023 yılında Ay Saati şiir kitabı Şiirden Yayıncılık tarafından yayımlanmıştır. Mehmet Akay'ın bazı şiirleri bestekâr ve gitarist Hasan Cihat Örter tarafından bestelenmiştir.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve duzcemeydan.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.