KESK: "ASGARİ DEĞİL İNSANİ ÜCRET İSTİYORUZ!"

KESK öncülüğünde, Emek Partisi, CHP, Sol Parti ve Yeşil Sol Parti'nin katılımıyla asgari ücrete yapılan zammı protesto eden bir basın açıklaması düzenlendi.

Düzce'de Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) öncülüğünde, Emek Partisi, CHP, Sol Parti ve Yeşil Sol Parti'nin katılımıyla asgari ücrete yapılan zammı protesto eden bir basın açıklaması düzenlendi. Açıklamada, açlık sınırının altında belirlenen asgari ücretin kabul edilemez olduğu vurgulanırken, emeklilerin durumuna da dikkat çekilerek iyileştirme talep edildi. Eğitim- Sen Düzce temsilcisi Fevzi İpek'in okuduğu basın açıklamasında, ülke gündemindeki iki önemli olaya değinildi. İlk olarak, Balıkesir Karesi'deki bir mühimmat fabrikasında meydana gelen ve 11 işçinin hayatını kaybettiği patlama hatırlatılarak, hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar dilendi. Bu tür olayların, çalışma koşullarındaki kuralsızlıklar ve yetersiz güvenlik önlemlerinden kaynaklandığı vurgulandı. İkinci olarak, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun açıkladığı 2025 yılı asgari ücreti eleştirildi. İktidar, IMF ve İşveren Konfederasyonları'nın oluşturduğu "emek karşıtı ittifak" olarak nitelendirilen komisyonun, asgari ücreti 22 bin 104 TL olarak belirlemesi tepkiyle karşılandı. Açıklamada, bu rakamın, milyonlarca insanın geçim sıkıntısını daha da artıracağı ve emeklilerin maaş artışlarına da olumsuz yansıyacağı belirtildi. Cumhurbaşkanının asgari ücret artışını "Hayırlı Olsun" şeklinde değerlendirmesi ise eleştirilerek, iktidarın kimin çıkarlarını koruduğu bir kez daha ortaya koyduğu ifade edildi. Açıklamada, iktidarın "işçiyi, memuru, asgari ücretliyi enflasyona ezdirmedik" söylemlerinin gerçeği yansıtmadığı vurgulandı. TÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamlarının gerçeği yansıtmadığı, çarşıda, pazarda yaşanan gerçek enflasyonun çok daha yüksek olduğu belirtildi. Avrupa Birliği ve OECD ülkelerinde asgari ücretle çalışan oranının çok düşük olmasına rağmen, Türkiye'de her iki çalışandan birinin asgari ücretli olduğu, her üç çalışandan ikisinin ise asgari ücretin sadece %20 fazlasını aldığı ifade edildi. İktidarın, ücret artışlarının enflasyonu körüklediği yönündeki iddialarının gerçeği yansıtmadığı, IMF'nin bile ücretlerin enflasyona etkisinin %5 ile sınırlı olduğunu açıkladığı belirtildi. Enflasyonu asıl körükleyenin holdinglerin, şirketlerin ve işverenlerin yüksek kar oranları olduğu vurgulandı. Basın açıklamasında şu noktalara dikkat çekildi: TÜİK'e göre enflasyon %47, ENAG'a göre %86,76. Yeniden Değerleme Oranı ile vergi ve harçlara %44 zam gelecek. Dört kişilik bir ailenin tüm fertleri asgari ücretle çalışsa dahi, hane geliri yoksulluk sınırının altında kalıyor. Asgari ücret, gerçek enflasyonun altında kalmıştır. Açıklamada, Türkiye'nin bir "asgari ücretliler ülkesine" dönüştüğü, asgari ücretin temel ücret haline geldiği ve tüm çalışanların bu durumdan etkilendiği vurgulandı. İktidarın amacının tüm çalışanları sefalete mahkûm etmek olduğu iddia edildi.