Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam

“Yeryüzünün Sesi” Sanatseverleri Bekliyor

Kültür - Sanat (Düzce Meydan Gazetesi) - Haber Merkezi | 11.03.2025 - 15:14
 

“Yeryüzünün Sesi” Sanatseverleri Bekliyor

“Merdiven Art Space, Prof. Dr. Lütfi Özden'in “Yeryüzünün Sesi” adlı kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor.
“Merdiven Art Space, Düzce Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Resim Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Lütfi Özden'in “Yeryüzünün Sesi” adlı kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Küratörlüğünü Düzce Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Resim Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferhat Özgür' ün üstlendiği sergi, Özden'in uzun yıllardır üstünde çalıştığı ses-nesneleri ve deneysel yüzey resimlerini bir araya getiriyor. Kendisinin “işlik ev” adını verdiği mekanda üretimlerini sürdüren Lütfi Özden’in “Yeryüzünün Sesi” adlı sergisi, ses ve imge arasındaki ilişkileri yorumlayan ekolojik bir farkındalık çağrısı. İşlik ev; sayıları 100’ü aşan ve çoğu patentli özgün enstrüman tasarımlarının yanı sıra, çizimleri, resimleri, mikrofonları, mikserleri, ses pedallarını, talaş ve budak gibi üretim süreçlerinin organik tanıkları olan her türlü atık ve fazlalıkları da barındırmasıyla doğa ve teknolojinin harmanlandığı üretken bir mekan.                           Özden “Yeryüzünün Sesi” başlığını seçerken, enstrümanların ses potansiyellerini yeryüzünün çoklu ve değişken yapısına yönelik bir metafor olarak ilişkilendiriyor. O yüzden, işlik evin paydaşları arasında köknar, ekşi karadut, kayın, ladin, kayısı, dut, şimşir, fındık, akçaağaç, kiraz, zeytin, Hindistan cevizi ve maun ağacı, deri, demir, taş, üç buçuk milyonluk bir fosil, çelik, beton gibi doğal ve buluntu öğeleri içeren seçilmiş bir kaynakça var. Özden için yeryüzü olgusu havaya, suya, toprağa ve bitkiye temas ettiği kadar insanı da kapsayan bir çeşitliliğe sahip.                                     Doğa, ses, melodi, yankı, tını, gürültü ve mekan arasındaki dinamik ilişkileri keşfetmeye odaklanan sergide, ses öğesi kimi zaman kaotik bir etkileşim, kimi zaman da bir doğaçlama alanı olarak karşımıza çıkıyor. Lütfi Özden, sesi sadece işitsel bir öğe olarak kabullenmekten ziyade onu bir forma dönüştürerek görsel ve işitsel dünyalar arasında yeni diyaloglar kuruyor. Mekan ise bu diyaloğa ev sahipliği yapan, sesin yankılandığı ve dönüştüğü bir alan olarak kuruluyor. “Yeryüzünün Sesi” sergisi, 18 Nisan 2025 tarihine kadar sanatseverlerin ziyaretine açık olacak.
“Merdiven Art Space, Prof. Dr. Lütfi Özden'in “Yeryüzünün Sesi” adlı kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor.

Merdiven Art Space, Düzce Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Resim Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Lütfi Özden'in “Yeryüzünün Sesi” adlı kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor.


Küratörlüğünü Düzce Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Resim Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferhat Özgür' ün üstlendiği sergi, Özden'in uzun yıllardır üstünde çalıştığı ses-nesneleri ve deneysel yüzey resimlerini bir araya getiriyor.


Kendisinin “işlik ev” adını verdiği mekanda üretimlerini sürdüren Lütfi Özden’in “Yeryüzünün Sesi” adlı sergisi, ses ve imge arasındaki ilişkileri yorumlayan ekolojik bir farkındalık çağrısı. İşlik ev; sayıları 100’ü aşan ve çoğu patentli özgün enstrüman tasarımlarının yanı sıra, çizimleri, resimleri, mikrofonları, mikserleri, ses pedallarını, talaş ve budak gibi üretim süreçlerinin organik tanıkları olan her türlü atık ve fazlalıkları da barındırmasıyla doğa ve teknolojinin harmanlandığı üretken bir mekan.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Özden “Yeryüzünün Sesi” başlığını seçerken, enstrümanların ses potansiyellerini yeryüzünün çoklu ve değişken yapısına yönelik bir metafor olarak ilişkilendiriyor. O yüzden, işlik evin paydaşları arasında köknar, ekşi karadut, kayın, ladin, kayısı, dut, şimşir, fındık, akçaağaç, kiraz, zeytin, Hindistan cevizi ve maun ağacı, deri, demir, taş, üç buçuk milyonluk bir fosil, çelik, beton gibi doğal ve buluntu öğeleri içeren seçilmiş bir kaynakça var. Özden için yeryüzü olgusu havaya, suya, toprağa ve bitkiye temas ettiği kadar insanı da kapsayan bir çeşitliliğe sahip.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Doğa, ses, melodi, yankı, tını, gürültü ve mekan arasındaki dinamik ilişkileri keşfetmeye odaklanan sergide, ses öğesi kimi zaman kaotik bir etkileşim, kimi zaman da bir doğaçlama alanı olarak karşımıza çıkıyor. Lütfi Özden, sesi sadece işitsel bir öğe olarak kabullenmekten ziyade onu bir forma dönüştürerek görsel ve işitsel dünyalar arasında yeni diyaloglar kuruyor. Mekan ise bu diyaloğa ev sahipliği yapan, sesin yankılandığı ve dönüştüğü bir alan olarak kuruluyor.


“Yeryüzünün Sesi” sergisi, 18 Nisan 2025 tarihine kadar sanatseverlerin ziyaretine açık olacak.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve duzcemeydan.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.